SUSMAK
Gerçekten susmak gönülden konuşmaya başlamak demektir. Susmak edilgen olmak, ifade edememek, söz söylememek değildir hakikatte. Söz söylemeyince sustuk deriz, fakat içimizdeki teyp konuşmaya devam eder. Fena idraklerinde susmamız önerilir taa ki teyp susup kalbimizdeki sözü fark edip biz duyana kadar.
Gerçekten susan kişinin gönlü, özü konuşmaya başlar. Bu zaman zaman ifade bulur bizden. İfade bulmasa da alem bu sözü duyar. Çünkü sözü önce ben özüme söylemem gerekir. Ancak o zaman o söz gönülden gönüle, zamandan zamana, mekandan mekana taşınır.
Bir de bir susmak vardır ki orada gönüller konuşur daim. Orada bu alemin sözleri az bir hece gibi görünür. Orada fena bir daha fena bulur. Gerçekten susanın konuşmasına doyum olmaz.
Rengin SAKAOĞLU – 28 EYLÜL 2017