ZIT
Şu söze bir bakalım mı? Allah şer işlemez. Peki bu kadar kötülük neden ve nerden? Allah şer nasıl işlemez?
Bu âlem polarite, zıtlık âlemi. Her şey zıddıyla var bu boyutta. Biz de bu zıtlara muhattabız. Anlamakta zorlandığımız şey bu zıtlığın nasıl işe yaradığı ve nasıl fark edilip, nasıl ötesine, yani tevhide geçilebileceği.
Beşer yönümüzle polaritenin tek tarafını görüp, oraya göre karar verip hüküm yürütüyoruz.
Rabbin sana bilmediğini öğretendir. Bütün âlemde zorlandığımız her şey Allah’ın Rab ismiyle bizi zorlayan ve bilince ulaştırmamız istenen her şeydir. Sıkıntımız üzüntümüz neredeyse, zıddının da yanı başında, birlikte olduğunu en azından ilmen fark edip aynı durumun başka türlü fark edile bilineceğine şahit (aynel) olunabilir. Hissettiklerimizi yargılamayı bir durdurabilirsek indimizde, his vücudumuza sorduğumuzda, hissimizin yargılanmadığını fark edince bize hem zıddını hem nedenlerini söyleyecek hem de ötesini gösterecek ve tevhid edecektir.
Hisleri, düşünceleri iyi kötü diye yargılamadan seyr edebilmek bizi tevhide getirir. Allah tevhide liyakatlı olan gönül alanında bilinir ve zevk edilir. Mental alanı fark edip iyi kötü hükümlerine pek yüz vermemek, hislere dolayısıyla acılara, kayıtlara yaklaşabilmeyi, fark etmeyi, kayıtları yargısız alanda terk edebilmeyi ve gönülde Allah’ı bilmeyi ve sevmeyi getirir. Allah genişlememizi ve bu planda gördüğümüz dar alandan, bu isimden, bu vücuttan uruç edip vahdeti vücut alanını boyutunu fark edip bilinmekliğini ister. Allah’ı bilmek, varlık alanını ve kendinizi, özünüzü bilmeyi beraberinde getirir.
İnsan komplike bir varlık. Vücudu bu görünen vücuttan ibaret değil. Gönlü, yani gönül mertebeleri, mental, his, eterik vücutları ve bu boyuttaki vücutlarının işleyişleri farklı olabilir. Kendinin kim olduğunu fark edene gönlü imam, aklı yolu aydınlatan, hisleri arkadaşı, yoldaşı olabilir.
RENGİN SAKAOĞLU – 10 Ekim 2018