Türk

Bir yüzyıl geçti
Bir nefes gibi
Toprağın suyunu emer gibi
Her suyu kabul etti bu toprak amma
Gönül suyunu kana kana içer gibi
Kavgalar, isyanlar, ölümler, olmazlar
Karanlıklar, mağaralar, dipsiz kuyular
Yine de birlikteliğe, aydınlığa ulaştı
Bayrağım, milletim, vatanım Türk gibi
Türkün gönlü olmuş topraklar
Mustafa Kemal ile kemâl olmuş diyarlar
Milletim Hakka âşık olmuş
Muhammed Mustafa Habibullah gibi
Korkma dediler korkmuyoruz
Biz bu yolda aşkla yürüyoruz
İki Mustafa’nın aşkına
Türküz Türküz evet Türküz diyoruz.

Rengin SAKAOĞLU
27 Eylül 2023

Rengin adlı birisi

Aşkım döner kavurur
Muhabbeti savurur
Her hâl ile oldurur
Muhabbetim artar benim

Severim derince
Aşkım ruhumda tenimde
Ben aşk olmuşum aslında
Muhabbeti sarar beni

Ah bir bilsen niye geldik
Derinden sevmeye geldik
Ruhumuzu fark edip
Sonsuz muhabbete geldik

Aşkın başımı döndürdü
Beni anda bitirdi
Alemlere sevdirdi
Başkaca sebebim yok benim

Habibliği öğrettin
Derinden sevdirdin
Aşkı damarımda buldurdun
Hiç kanasım yok benim

Susuzluğum arttı bak
Ne kadar versen açım
Bunun bitmesi yok
Ben hep sana muhtacım

Hislerin en güzeli
Habiplik mertebesi
Başımda taç gönlümde Miraçsın
Sevmek sevmenin kendisi
Sonunda sevmeyi öğrendi
Rengin adlı birisi

Rengin SAKAOĞLU
14 Temmuz 2023

Yeniden yine

Düştük dünya derdine
Kalpleri unuttuk yine
Oymuş buymuş derken
Muhabbet baskın yine

Âlemi döndüren
Acıları söndüren
Hep kendini bildiren
Aşk muhabbet geldi yine

Miraç-ı Güzin derler
Hep gönülden söylerler
Aşk-ı Muhammed derler
Yine geldi
Yine baskın
Yine herşey O oldu yine

Dışardaki zevkler
Hepsi güzel
Hepsi renkler
Gönül ortaya çıkınca
Hepsi söndü eridi
Hepsi Onunla can buldu
Âlem yeniden dokundu
Yeniden oluştu
Yeniden
Bugün yine

 

RENGİN SAKAOĞLU – 02 Şubat 2022

Damla

Kalabalıklar içinde bir damla
Çokluk içinde bir toz zerresi gibi
Bir damla, bir kişi
Bir gönülle sallar tüm âlemi
Süpürür gibi

Bir gönül damlası ol yeter bu âlemde
Kimse seni bilmese de
Resimlere sığmayan
Kitapların almadığı
Kimselerin anlamadığı bir gönül ol ki
Sadece gerçek bir gönül
Gelsin, bulsun, alsın seni

 

RENGİN SAKAOĞLU – 02 Ekim 2021

Başka

İlim başka ruh başka beden başka
Ama hepsinin yolu
Hepsinin yolu çıkar
Sonsuz muhabbete ve aşka

İş söyleyende değil söyletende
Yazanda değil zevk edende
Ve her an zevk eden için
Hepsi her an bu âlem bu demde

Gönlü olan fark eder
Aşkı için terk eder
Muhabbet Muhammed’e gider
Hepsi her an bu demde

Söyleyene değil söyletene bak
Surete değil sîrete bak
Sen her an o gönle bak
Hepsi şimdi bu demde

Sevdin mi sevildin mi
Sen aşkla bilindin mi
Yarinde eridin mi
Sanma yer başka zaman başka
Her şey bu demde bu anda bu aşkta

 

RENGİN SAKAOĞLU – 4 Nisan 2021

Nazar

Cehennem cehennem dedikleri
Birkaç iblis birkaç zebani
Kimseye verme onları
Bana seni gerek seni

Gönlüm kalbim selâm bulur
Âlemlerden selâm olur
Rengin bu sözleri nerden bulur
Tüm âlemler içinde

Pir eşiğine vardın ise
Bir eteğinden tuttun ise
Bütün âlem rabbin ise
Gönlün daim neşe bulur

Eteğinde gül yazmalar
Gelir gönlümü dağlar
Bu zamanda zaman hızlı akar
Zaman zaman içinde

Sen Rengin’den geçtin ise
Cennet cehennem bitti ise
Tüm âlem seninle ise
Yeniden yaratım seninle olur

Bilmiyorum dersin bilensin
Görmüyorum dersin görensin
Daha bu âlemde neler edensin
Her an devran içinde

Bir sen var senin içinde
Özün var en derinde
Bir var bir yok oluş içinde
Oyun var oyun içinde

Bu dünya tiyatro sahnesinde
Tüm âleme nazar edensin
Her bir oyuncunun içinde

 

RENGİN SAKAOĞLU – 26 Kasım 2020

Aşık

Aşk bu âlemde hiç bitmez
Aşk Allah’ın bir ismi
Gerçek aşkı bilmeyene
Hazreti insan denilmez

Âşık mısın maşukuna
Abdal mısın Leyla mı
Eğer Aslı’ya Ferhat değilsen
Sana insan denilmez

Leyla mısın Mecnun musun
Sen var mısın yok musun
Eğer âşık değilsen
Sana insan denilmez

Âşık Niyazi Âşık Veysel
Bu devran hep aşkla döner
Aşkı bulmaz isen indinde
Sana insan denilmez

Âşık isen Mevla’ya
Gir leyli deryaya
Eğer Leyla’yı görmez isen
Sana Mecnun denilmez

Âşık mısın maşuk mu
Yoksa bir garip ışık mı
Eğer âşık değilsen isrâya
Sana insan denilmez

Duyguların en yücesi
Aşk-u sevda besbelli
Bu duyguya gark olana
Artık beşer denilmez

 

RENGİN SAKAOĞLU – 4 Kasım 2020

Şehri Rengin

Bu Şehri Rengin tuhaf yer
Belli olmuyor ki hali
Ama sevdalı orası kesin
Bir âlemde, bir tende hayali

Rengin neler yaşıyorsun
Ne diyorsun
Nedir Rengin’in bu hali

Bazen âlem, bazen Allah
Bazen aşk, vatan, millet
Bazen ben diyorsun

Hepsini biliyorsun da
Peki, bu hüzün nedir
Söyler misin
Nedir bunun bu hali

 

RENGİN SAKAOĞLU – 5 Eylül 2020

Masal

Bir yıldız kaydı geçti
Gökyüzüne baktı geçti
Bir biçarenin gönlüne
Bir ışık yaktı geçti

Suretlere aldandı
Aşkına hep yandı
Sonra Âdem’in içinden
Gönlüne baktı geçti

Âlemlere aldandı
Manalara hep daldı
Sonra manaların içinden
Kendine baktı geçti

Var dedikleri yok oldu
Yok olanlar var oldu
Bir varmış bir yokmuş derken
Âlemlere baktı geçti

Hem sevdi hem sevildi
Böylece bilindi
Bu biçarenin halinde
Gönülleri yaktı geçti

Gelen giden yok imiş
Bu âlem ise masal imiş
Hikayeleri yazıp yazıp
Hepsini sildi geçti

Varlık hep bir hal imiş
Gelen geçer imiş
Gelip geçenden öte
Hep Hakkı seçti geçti

Kâh uzandı göklere
Kâh girdi yerin dibine
Yer gök baktı bir imiş
Hepsini aştı geçti

Sonra hiçliğe sevdalandı
Rengin’le bir hikâye yazdı
Sonra bunları da terk edip
Özünü, muhabbeti seçti geçti

 

RENGİN SAKAOĞLU – 11 Ağustos 2020

Lâzım (2)

Her şeyin içinden geçmek lâzım
İyiyi, kötüyü bilmek lâzım
Vahşi tabiatımızı tanımak
İnsan olmayı seçmek lâzım

Her şeyin içine girip
Hiçbir şeyle kayıtlanmamak
Hepsinin içinden akıp
Gerçekten Hakkı seçmek
Muhabbete gelmek
Ve bütün olayların içinden
Gerçekten akarak geçmek
Âlemi bilmek
Yaradılışı tanımak
Hakkı sevmek
Muhabbeti seçmek
Muhammed olmak
Allah’ı bulmak
Rabbini tanımak
Ve aşk olmak lazım

RENGİN SAKAOĞLU – 02 Ağustos 2020

Kahve İçelim

Ah şu lezzetleri unutmasak
Beyoğlunda yürürken
Bir tatlı alsak
Yağmurlu bir havada, yürüyerek
Yollarda bakınarak
Biraz dolaşarak
Zevkine varsak
Biraz durup bir kahve içsek
Biraz sallansak
Ah şu lezzetleri
Hiç unutmasak

Bu zevklerin içinde
Demlensek
Biraz kalsak
Şöyle bir kestane alsak
Karnımızı simit ve kestaneyle doyursak
Sonra bir kahvede
Hiç tanımadıklarımızla
Biraz sohbet etsek
Ve bu halleri
O muhabbetleri
Ve bu lezzetleri hiç unutmasak

Bir kahveyi kana kana içsek
Yudum yudum
Birlikte
Bir yaşamı
Bir fincanda
Bir kahveyle paylaşsak

Muhabbet bir küçücük damladan büyüyen
Bir ummandır
Kocaman olandır
Bir yudum kahveyle
Alemi kaplayandır
Hadi gel
Bi kahve içelim
Hadi gel
Biraz muhabbet edelim

RENGİN SAKAOĞLU – 16 Haziran 2020

Kadıköy

Kadıköy içimde bir yara
Canım cananım Cana’m var bulutlarında
Zorlanıyorum içinden geçerken
Her şey onu hatırlatıyor bana

Kadıköy’den geçen arabalara binmiyorum
İskelesini bile artık sevmiyorum
Fenerbahçeliyim amma
Şükrü Saraçoğlunun önünden dahi
Artık geçmek istemiyorum

O semte bazen mecbur giriyorum
Kalbimin iniltisini hiç çaktırmıyorum
Yaa Kadıköy ne yaptın bana
İsminden bile paramparça oluyorum dökülüyorum

Sonra yavaş yavaş değiştim
Kadıköy’e tekrar yaklaşabildim
Düşmanlığım yani düşmem bitti artık tuzağına

Ben Kadıköy’de doğdum
Ve orda tekrar tekrar öldüm sonra
Kadıköy Kalkedon körler ülkesi
Affettim artık seni
Selâm olsun sana

RENGİN SAKAOĞLU – 9 Nisan 2020

Aşk Yanığı

Aşk yanığı vurdu beni
Dertlere attı ezdi beni
Kavurdu gönlümü
Korlara dönüştürdü
Her halde yaktı beni

Bin parçalara ayırdı
Aşk yanığı üzdü beni
Hüzünlere saldı da
Kaçayım başka türlü olsun derken
Sonsuzluğa attı beni

Aşk yanığı atomlarıma ayırdı
Tozu dumana kattı savurdu fırlattı
Değiştirdi, değiştirdi beni
Beni bana bi attı
Başka vücutlara kattı
Atomlarımı uzattı
Sonsuzlara bıraktı beni

Gönlün zihnin vücudun genişlemesi
Hissin düşüncelerin ruhun genişlemesi derken
Sonsuz aşka bıraktı beni

Ben de sizin gibiyim
Aşkın karşısında
Kimsesiz çaresizim
Bir gariban haldeyim
Aşk geldi mi söz dinlemiyor
Yalnız kendini biliyor
Karşısında durmak ne mümkün
Mantık orda işlemiyor
Aşk yanığı yaktı beni
Sonunda kendisine döndürdü de
Ancak öyle bıraktı bu beni

RENGİN SAKAOĞLU – 5 Mayıs 2020

Bir şarkı söyle

Bir şarkı söyle içinde ben olsun
Bir şarkı söyle yalnız seninle dolsun
Bir şarkı söyle rengi mavi olsun
Bir şarkı söyle gönüller aşkı bulsun

Bir şarkı özünden olsun
O şarkı hep seninle dolsun
O şarkı bizimki olsun
Âlemlerde tek olsun

Bir şarkı söyle içinde ben olsun
Bir şarkı söyle yalnız seninle dolsun
Bir şarkı söyle rengi mavi olsun
Bir şarkı söyle tüm gönüller aşkı bulsun

RENGİN SAKAOĞLU – 9 Nisan 2020

Ey Aşk

İstemem üstümden gitmesin kokun
İstemem söz değmesin hâlimize
İstemem kimse görmesin seni

Nazar değmesin, seni saklamak isterim
Gözlerden ırak, muhafaza etmek
Her an tüm zaman ve mekânı aşıp
Sana böylece ulaşabilmek

Gönlümde büyütüyorum seni
Her şeyden daha güzelsin ey aşk
Ey duyguların en güzeli

RENGİN SAKAOĞLU – 9 Nisan 2020

Mavi

Bir gün olur maviden
Bir damla çıkar içinden.
Işıklar kaplar her yanı
Kendini bulursun sen.

Damlada su
Aynada sen.
Seyrederken akıp gidersin
Her şeyin içinden, hepsinden.

Aş kendini
Aşkı bul
Kendinin içindeki
Kendinden.

RENGİN SAKAOĞLU – Vuslat

Üfle

Soğuk soğuk rüzgarları üfle gitsin
Bir hal sarmışsa
Bak içine
Bak neler ödemişsin
Her zerreye ne yaptıysan
O geldi başına
Canını sıkma sakınma
Bak iyice bak
Her anına
Sonra kalma orada daha fazla
Eğer yapabilirsen
Artık
Üfle gitsin.

RENGİN SAKAOĞLU – Küçük Sıcak Bir Bardak Ihlamur

Olur

Sonsuzdan damlalar damlar
Şekillenirler indimde
Bir zerreye su olmak için
Düşünce olur
Sevgi olur
Aşk olur
Muhabbet olur
Yayılır bedenime
Yeni bir beden olur

Bazen otururken
Bazen yürürken
Veya hiç bir şey yapmazken
İnerler indime de
Hâl olur
Söz olur
Kelâm olur

Serpilmiş ince, lâtif bir hâlde
Girerler düşünceme de
Birden inerler kalbime, gönlüme
Oradan yayılır da yayılır
Madde olur
Evren olur
Şifa olur
Yayılır da yayılır tüm âlemlere
Hatta yeni yepyeni âlemler olur
Yeniden indimde

Olur mu olur
Olmaz değil ki
Allah’ın sözü
Aşkı, muhabbeti hiç biter mi
Her an yeni ve yepyeni
Yayılır tüm hücrelere
Belleklere, zerrelere bedenlere
Âdem olur
Muhammed olur
Yani İnsan olur da
Yeniden yeni bir İmam olur
Yeniden yenilenen
Tüm âlemlere

RENGİN SAKAOĞLU – 25 Ocak 2020

Aşktan geçip Aşk olmak

Aşktan çıkıp Aşk olmak
Gerçekten zor zanaat
İçini kapladı mı yakar kavurur
Kor ateşlerle dağlar
Seni yerden yere savurur
Öldürmeden bırakmaz
Ta ki sen tek ve yalnız olana
Tek ve yegâne kalana kadar

Yanlış mı söyledi Koca Yunus
“Gel gör beni Aşk neyledi
Öldürmeye kast eyledi” diye
Eşsiz olduğunu anlamazsın
Aşka düçar olup o seni bırakmadan
Rabbine varamazsın
Bu halden soyunup çıkmadan

Bazen işsizlik öğretmenindir
Bazen işin
Bazen eşsizlik
Bazen eşin
Bazen parasızlık
Bazen zenginlik
Bazen hastalık
Bazen yaşın
Bazen Aşk ise
Bazen aşksızlık
Senin öğretmenin

Rabbin her hâl içinde zorlar seni
Amma öğretir illâ ki seni sana
Bazen dostunla
Bazen düşmanınla

Ne yaparsan yap
Aşktan geçmeden soyunmadan
Aşk olamazsın
Rabbine varamazsın
Tamam olamazsın
Maşukluğa kavuşmadan

RENGİN SAKAOĞLU – 6 Kasım 2019

Hayret

Hayretim arttı bugün
Neler yaşattı bugün
Hiçbir şey bilmediğimi biliyordum
Bildiklerimin hepsi pert oldu bugün
Sıfırı tüketti, mat etti
Kendini gösterdi bugün

Nasıl bir plan
Nasıl bir oluş
Bu aklın alamayacağı bir sunuş
Tüm olan bitene bakabilmek
İşte o noktada hayret ki ne hayret
Hayretime hayret kattı bugün

Sana da öyle oluyor
Çünkü içindesin
Hiçbir şey bu durumdan ayıramaz ki seni
Aklınla bakarsan eziyettesin
Aklın sadece ayırdı
Bu hayretten seni

Akla prim vermiyorum sanma
Akıl da büyüyüp genişliyor sonunda
Aklı gönlün aklına imanla bıraktığında
Hakikatin zuhur ettiği anda
Hayret ki ne hayret
Hayretim büyüyor her anda
Hayretime hayret kattı bugün

Hayretimi çok arttırdı bugün

RENGİN SAKAOĞLU – 29 Ekim 2019

Güzellik (2)

Bu hesabı bitirip yeniden doğmanın adı güzellik
Her an yeniye başlamanın adı güzellik
Olmakta değil olmamakta güzellik
Bu vücudu Hakk’ta yok etmektir güzellik

Davaları bitirip
Hür olmayı seçip
Allah ismine karşı
Fakir, hologram olmanın adı güzellik

Öze vuslat bir iş
Bu vücudu bilmek bir iş
Aslolan Muhammed’in daveti
Bu vücutta bu tecrübede yok olmanın
Esma olmanın, cami olmanın adı güzellik

Bu boyutun zevkleri
Her an sende bitesi
Hadi gel burası Akabe tepesi
Aşkı özgürce yaşamaktır güzellik

Bu âleme takıldın mı geçici zevkler
Ay bu sese bir kulak ver
Buna değer
Davet eder miydi yoksa peygamber
Bu vücutta yok olup dirilmenin adı güzellik

Âhirete bırakma
Hiçbir şeye aldanma
Gel şeytana uyma
Âdemiyetini bi bul da
Muhammed olmanın adıdır güzellik

RENGİN SAKAOĞLU – 12 Ekim 2019

Değil (2)

Zenginlik insandır, insandadır
Parada, pulda değil
İnsanı insan tanır
Başkası değil

Aşk aşkı bulur bir gönülde
Sevgi sevgiliyi özlemle
Birliktelikte her anda
Sadece kalıpta değil

Resmi geç de gör
Aşkı bul da gör
Bir öyle seviş de gör
Sadece bu tende değil

Gönlüm gönlünü sevdi
Birliğe aşka erişti
Birlikte vahdetteyiz
Amma aynı değil

Sevişmek tüm âlemle
Buluşmak her şeyle
Birlikte çoğalmak
Sonsuz…
Yaratım ise bitesi değil

 

RENGİN SAKAOĞLU – 5 Ekim 2019

Aşkın İbadethanesi

Konuşanların değil
Konuşmayanların sözüdür bu
Bir ses duyulurki derin
O gönül hanesinden

Beşerde susan
Bilir bu sözü
Sözün en güzeli gelir
O gönül evinden

Sen susunca gönül konuşur
Sen sözü gönülde bul
Sanma bir gerçek söz duyulur
Gürültünün dilinden

Teybi kapat da gör
Farkına var da gör
Sözün en güzeli gelir
O gönül viranesinden

Aşk sandınki bu vücutta
Hâlbuki bazen gönülde, bazen akılda, ruhda
Daha hasına erişirsin
O yârin kâşanesinden

Bir söz, bir kelime
Getirdi seni bana
Beni, seni, bizi bul
Bu yârin hanesinden

Derinden, en derinden
Hû ile Hay’ın içinden
Getir o sözü zuhura
Sırrın, muhabbetin evinden

Okunur söz okunur
İlmek, ilmek dokunur
Yalnız Kuran bilinir
O zat-ı şahanesinden

Bir kulak ver de dinle
Bir geç de gör beninden
Getir sözün hasını
Aşkın ibadethanesinden

 

RENGİN SAKAOĞLU – 26 Mayıs 2019

Meğer

Sana karşı dururken
Karşı karşı savaşırken
Sanki destek olmazken
Birlikteymişiz meğer

Birlikte görünmezken
Bazen nefret bile ederken
Hatta hiç kabullenmezken
Birlikte çalışıyormuşuz meğer

İtiş kakışa baktım da
Kabuller de aklımda
Tüm oluşlarla birlikte
Kâinatın bir ucunu sen
Bir ucunu ben tutmuşuz da

Sevgimizden, aşkımızdan
Hiç taviz vermemişiz meğer

 

RENGİN SAKAOĞLU – 11 Kasım 2018

Ey Rabbim

Ey Rabbim gönlüm sensin, nefesim sensin
İçinde yegâne tam olduğum, tamam hissettiğimsin
İndinde çaresizim, çarem sensin
Varlığın yetiyor, herşeyi kapsıyor
Soru bırakmıyor
Secdem, gönlüm sensin
Davalarımı bitirdin, beni sende erittin
Sonra bana nefesinden üfledin
Bir daha, bir hayat verdin Rabbim
Nasıl teşekkür, nasıl şükür edeceğimi bilmiyorum
Hamdım, aşkım sana, yalnız sana diyorum.

 

RENGİN SAKAOĞLU – 7 Mayıs 2019

Bir Mânânın Yüzünden

 

Gönlün bir damla sözünden
Gönül âleminin indinden
Muhabbetin dilinden
Duyan gelir bu meydana

Söz söylenir derinden
Bir kimsenin dilinden
Muhammed Mustafa’nın sözünden
Olan gelir bu meydana

Habibim aşkım sevdiğim
Her an gönül verdiğim
Tek bir söylemine meftûn
Bu can senin dilinden

Dil deyip geçemem
Söz söyleyip gidemem
Tüm yolculuğum ise
Bir canânın dilinden

Bir garip yolcu olup
Her gün sana âşık olup
Her dem perişan olur bu can
O habibin yüzünden

Âbad olan ab-ı hayatı içer
Serini veren demden geçer
Her an aşkını seçer
O Muhammed yüzünden

Tüm devran döner
Tüm felekler inler
Hepsi aşkı muhabbeti söyler
Bir canânın dilinden

Tecrübeler çeşitli türlü
İnleyenler farklı dilli
Hepsi neden niçin belli
Bir incinin izinden

Sedefin içinde yoğrulmuş
Kâh ağlamış kâh yorulmuş
Tüm dertlere gark olmuş
Sonunda insan olmuş

Bir mânânın yüzünden…

 

RENGİN SAKAOĞLU – 23 Mart 2019

HİS

Hisler dertop olmuş 
Bu vücudun içinde 
Gizlenmiş tüm manalar 
O hislerin içinde

Bir ucu kıyamet 
Bir ucu saadet 
Şaşırdı kaldı beşer 
Bu karmaşa içinde

Hislere inansam mı 
Yoksa boş verip kaçsam mı 
Bir an durdursam mı yoksa bıraksam mı
Bir alamet var içinde

Hisler korkutucu karmaşık 
Çözmek dizmek zor 
Düşüncem başka hissim başka 
Nasıl varıcaz aşka
Bu kâinat içinde

Hisler yakar, aşk yakar 
Düşünceler hep yakar 
Öze hislerden varılır 
Bu vücudun içinde

Hislerle yüzleşmeye 
Doğru yanlış bilmeğe
Helali haramı ayırt etmeğe 
Er olmak gerek an içinde

Düşünceni geç hissi bul 
Hisleri de geç gönlü bul 
Gönlünle Âdemi, Muhammedi bul 
Yani özünü, kendini bul
Bu fıtratın içinde

 

RENGİN SAKAOĞLU – 6 Şubat 2019

Yeniden âşık olmak

Her gün yeniden âşık oluyorum
O müthiş peygambere
Her gün yeni bir hayran oluyorum
Yeniden tüm söylemlerine

‘Eşhedü’ demesine mi, dedirtmesine mi
Tüm bâtının zuhura taşınmasına mı
Âlemlerin bu insan çipine sığdığını
Fark etmesine, ettirmesine mi

Tüm peygamberleri öteleyip
Bâtını zuhura taşımasına mı
Ruhu anlatırken
Gönlü söylemesine mi

Gönlü anlatırken
Arşı, aşkı göstermesine mi
Hangisini söylesem bilemiyorum
Ama her gün yeniden âşık oluyorum
O peygambere…

RENGİN SAKAOĞLU – 15 Ocak 2019

Değil

Fark et
Bildiğim dediğin göründüğü gibi değil 
Söylenen söz gönülden değilse duyulası değil 
Bu vücudun dahi holografik 
Madde ve katı duran tarafıyla gösterge Hakikati ise tüm âlem az değil

Allah sende özünde 
Demek ki yaratım seninle 
Hadi bul noktalarını
En aşağı zannettiğin hor değil

Aşağıdakine en üstünü saklamış 
Ne âlem bir oyun, hayreti arttırmış 
Sen fark edersen tüm âlem sende 
Her şey seninle
Uzak değil

Hayret verici bir bilmece 
Başrolde sen kimsin sorusu var 
Bunu çözdün mü her şey sende seninle
Bu noktada ayrılık bitti hak seninle 
Düş değil

Rüya içinde rüya görüyorsun 
Gördüğün rüyaya gerçek diyorsun 
Hadi bi uyan artık 
Sanal dünyayı fark et 
Sanal âlemle kavga etmekten vaz geç
Gönlü kendini keşf et
Sonra yaşamak istediklerini 
İster seyr et, ister hak et, ister halk et 
İstersen aşk, muhabbet et
Yalnız ettiğini buluyorsun zaten
Başka değil

Sende ara sende bul 
Kudüs de, Mekke de, hac da değil 💚

RENGİN SAKAOĞLU – 11 Ocak 2019

ZEYTİN

 

Zeytin göz bebeği misali

Simsiyah Kâbe rengi

Bir muhabbet ki hali

Yağının damlalarından belli

 

Siyah inci gönlümde

Damlası akar içimde

Altın suyu misali

Şifa verir tenime

 

Zeytin şifadır

Her Gönle vefadır

Yağı ise

Her derde devadır

 

Siyah inci söylenir

Yağına altın denir

Bir damlası ile gönlüm

Aşkı muhabbete gelir

RENGİN SAKAOĞLU – 24 Aralık 2018

APAÇIK

 

Allah’ım, o kadar apaçıksın ki görünmüyorsun
Her yerde var olansın bilinmiyorsun
Senden başkası yokken sır var diyorsun
Vallahi Allah’ım beni hem öldürüp hem güldürüyorsun 🙄

O kadar açıksın ki kimse görmüyor
O kadar varsın, mevcutsun ki
Kimse bilmiyor
Sen kendini bizlerle sırlamışsın
Bir de sırrımı bul diyorsun.
Allah’ım çok komiksin beni güldürüyorsun 😅

Sırrım var diyorsun sırrın içinde,
Bir sır koymuşsun ki çöz bakalım diye,
Rahim var, Rahmanın içinde
Ey Rabbim Rahimi bulamayana çözdürmüyorsun.🧐

Rahman yeterli olmuyor
Rahim ise dişil, kadın lazım
Kadına Rahim ismini koymuşsun da
Bir de orospu diyorsun🙃

Ya rabbi çok şekersin valla,
Bu kullar buna erer diyorsun
Vallahi âlemde ki işlere bakıyorum da
Arayan da bulan da benim diyorsun
🤗
Arayan da bulan da sensin
Aratan da aranan da sen
Bu oyunu oynayan da
Bu davayı güdensin
Sen seni ben de buluyorsun

Ya rabbi şaşmamak lazım
Tüm âlemi bir çipe sığdırıyorsun
Okuduğunu terse çevir de gör
O zaman bulursun diyorsun. 🙃

Ben sana sır olmuşum
Sen bana umman
Sırrın sırrımın içinde var diyorsun
Bu âlem sensin ben sana mihman
Kulluğunu benden söylüyorsun

Ne ince iş sen bendesin amma
Ben sen değilim baksana
Ben bende bitip dirilince
Sen dönüp bana kulum diyorsun

Bu zevki bu kadar zor etmişsin
Hadi bakalım kim bulacak demişsin
Sırrını bende gizlemişsin
Bir de bana kulum diyorsun

Çok komiksin hem de tatlı vallahi
Bir ummansın ki anlatılmaz ki hali
Zevk edilince Rahimi Rahmanı
Lebbeyk demiştim, duydun diyorsun ☺️

İş bu ölüleri diriltmek
Bunun için İsa gerek
İsa, Musa zuhurda iken
Sen illa Muhammed-Ali diyorsun

İş bu ölüyü diriltmek
Dirilince bir isim vermek
Bunu burada elan görmek
Ölüleri diriltirim diyorsun 😇

Ölülere nefes üflüyorsun
Bir hayat bir can veriyorsun
Bu canları sonra aşkına muhattap edip
Canan ediyorsun 

Hangi zerreye baksam diriliyor
Nereye yönelsem canan oluyor
Bu ölüler âlemi olan dünyadan
Sevgililer çıkarıyorsun 😍

Ya rabbi hem güzel hem çetinsin
Herkese kendini ayan edensin
Öyle bir varsın ki her hal içinde
Her durumda sırlanıp
Ben burada fakirim, yokum diyorsun 👁

Hem canansın, hem sevgili, hem cansın
Senden başka olmayansın
İsimlerinin güzelliği dillere destan
Bu sırrı bulamayana zalim diyorsun ☹️

Ya rabbi kullarına merhamet et
Bu ölüler diyarına can ver, biraz rahmet
Dirilerden eyle bizi
Buraya doğunca öldünüz amma anlamadınız diyorsun 🤓

B ve Rahman ve Rahimle dirilince
Biz seni bu can da bilince
Ve hatta bu vücutta dahi bulup fark edince
Vücudu çeşitli mertebelerde zevk edince
Sen, bu sefer de dönüp
Selam diyorsun.

Âlem benle genişler
Muhabbet benden nüzül eder
Ben den bana bu zevkler
Kişi hep kendinden söyler
Aleyküm selam
Vesselam 💚🙋

RENGİN SAKAOĞLU – 25 Kasım 2018

Ben

Çanakkale’de vurulan, şehit olan benim

Yarım, yırtık dolaşan
Bir su bile bulamayan
Bir lokma ekmeğe tamah eden
Karşımdaki düşman askerini bile seven benim

Çanakkale şehidi benim

Deli gibi âşık olan
Aşkı uğruna her şeyi veren
Ve onun için kendini terk eden yine benim

Kadın olan, erkek olan
Aşk olan düşman olan
Tüm âlemde dolaşan
Âlemleri turlayan benim

Çaresiz olan, çare bulan
Hasta olan, şifa bulan
Her zerrede var olan
Ve her daim aşk olan benim

Âdem olan, Muhammed olan
Her türlü tersini yaratan
Ondan sonra sulh bulan
Akan, akışkan olan
İşte o benim

Benim adım sır olan
Sırrın içinde sır olan
Gönüllerde ayan, apaçık olan
İşte aranılan, istenilen o sır benim

RENGİN SAKAOĞLU – 26 Nisan 2023

Duyguların Efendisi

Daha daha isterim
Ben aşkla genişlerim
Mekânım izim de yok
Gönüller benim yerim

Alemlere sığmamki
Yerimde hiç durmamki
Çoğalırım durmadan
Ben daha daha çok isterim

Zamana an katarım
Yalnız aşkla yaşarım
Olan biten hep benden
Ben daim genişlerim
Ben daim saz çalarım
Ben daim dans ederim
Ben daim çok severim

Bu duygular yetmiyor
Kalbim hep genişliyor
Duyguların efendisi
Sana hiç söz geçmiyor

Dur desem durmuyorsun
Sus desem susmuyorsun
Sen hep genişliyorsun
Sevmeyi seviyorsun

Anladım bak biraz
Biraz nefes alalım
Sonra işimize dönüp
Tekrar sevmeye koyulalım
Tekrar aşkı bulalım
Tekrar tekrar biz olalım

 

RENGİN SAKAOĞLU – 19 Ağustos 2021

Sırrı-Alem

Düşmüşüm bir garip sevdaya bugün
Bir gonca gül remzeder bak halimi
Aşk ateşi yapıyor beni biraz da hüzün
İçimde yaşarım böylece sevgimi

Bu aşkı anlatsam yazmaz ki kalem
Şahit oldu sevdama cümle âlem
Aşkımın içinde her nokta bir dem
Bir sır var dedi ki zübde-i âlem

Aşkın ilmik ilmik işlendi içime
Kulak ver sevdiğim gönül sesime
Bu sözler hep kendimden kendime
Aşkına gark olmuş bir garip kulum ben

RENGİN SAKAOĞLU – 26 Haziran 2021

Neymiş

Suretler kalmadı
Kalemler yazamadı
Notalar bile anlamadı
Sevenlere selâm ola

Sevmek her işin başı
Budur Âdem’in işi
Bunu bilen er kişi
Sevenlere aşk ola

Dünya fani olur gözünde
Bir darı tanesi kalır özünde
Yalnız o aşkın indinde
Tüm âlemler var ola

Tüm âlemin dilinde
Ama kimin indinde
Tüm notaların derininde ve ötesinde
Gerçek aşka selâm ola

Burada bilmiyorum neler yaptın
Aşkı da üç kuruşa sattın
Bütün âlemde kendini oradan oraya attın
Gerçek aşkı bulana
Hâl ola, muhabbet ola, selâm ola

Yok şöyleymiş, böyleymiş
Yok sevapmış, günahmış
Neymiş
Gerçek aşkı bulana
Tüm âlem ibadethaneymiş
Gönüller yalnız gönüller
İbadet yeriymiş

Muhammed’den Ali’ye
Şems’ten Mevlana’ya
Ve Yunus’tan Taptuk’a
Ve benden daim sana
Bu işler hep böyleymiş

Suretlerde var olan biten hiç fark etmez
Ne yaptın ne ettin hiç yazılmaz, birikmez
Gerçek olan şudur ki
Gönüller ibadethaneymiş

Gerçek gönlü buldun mu
Gönülden gönle konuştun mu
O zaman anlarsın ancak
Gerçek konuşma neymiş
Gerçek var olma, varoluş sebebin
Gerçekten neymiş

İki gönül birbirine değince
İki gönül tüm bilinenlerin ötesinde
Öylece sevince, birleşince
O zaman anlarsın
Âlem neymiş
Âdem neymiş
Muhammed neymiş
Görünenler görünmeyenler neymiş
Ne içinmiş
İbadet neymiş
Din neymiş
Sen neymişsin
Ve Allah’ın sevmesi
Muhabbetle, Muhammed’le bilmesi neymiş
Ve ancak o zaman anlaşılır
Sen olmak, ben olmak neymiş
Hakk neymiş, Aşk neymiş
Biz olmak neymiş

 

RENGİN SAKAOĞLU – 09 Mart 2021

Hay’sın

Gönüllerde var olan bir garip hesapmış
Hesapları hesaba çeken bir Allah varmış
Rızaya gelene hesap kalmamış
Ötesini bulana her şey mübahmış

Kahhar, Settar, Ya Zül Celal Vel İkram
İndinde başlar selâm
Dedikodu sona erdi
Kalbin beynin oldu İslâm

Selâm selâm yeniden doğuşa selâm
Vesselâm

Özünü buldun artık matriksi çözdün sen
Şerler yok oldu artık İslâm oldun sen
Karanlıklar bitti hep aydınlıktasın
Her an aşkta hep yeni şandasın

Sefa Merve derken suya kavuştun
Sonsuzluk seninle sen sonsuzluktasın
Gönlün Kuran, aklın furkan
Artık hep haysın
Sen hep hayattasın.

Rengin SAKAOĞLU – Mayıs 2023

Sevdiğin Zaman

Sevdiğin zaman birini
Onun saçının telini tırnağını seversin
Sevdiğin zaman birini
Orası burası diye ayırt etmezsin
Onun her halini seversin
Onunla olmayı seversin
Dünya onunla güzel olur
Her şey onunla mânâ bulur
Ve her şeyi ondan dolayı çok seversin

Sevdiğin zaman birini
Dünyan her zaman ışıklıdır
Renklidir güneşlidir
Çünkü o vardır
Onunla bu yeryüzünü paylaşıyorsundur

Sevdiğin zaman birini
Orası burası diye ayırt etmezsin
Şöyle böyle demezsin
Çünkü o vardır
Ve onunla çok mutlusundur
Onunla zaman mekân fark etmez
Her yerde hem güzel hem çok iyi hissedersin

Sevdiğin zaman birini
Sevmeyi seversin
Sevmeyi sevdiğin gibi her şeyi seversin
Her şeyi sevmen ondan dolayı olur
O var diye seversin
Onunla birlikte nefes aldığın için bu yeryüzünde
Her şeyi yeniden yeni baştan
Her an çok fazla çok seversin
Çirkinler güzel görünür gözüne
Hemen vuslat edersin özüne

Sevdiğin zaman birini
Onun özünden özüne
Senin özüne öyle bir akış olur ki
Başka bir şey görmek bile dahi istemezsin
Bilmek hali senden gider
Öyle bir istek zuhur etmez artık
Öyle sevdiğin zaman birini
Zaten her şey seninledir
Bütün âlem sendedir
Kendini bile seversin
Ve sen onunla her şeyi istesen de istemesen de
Hem bilirsin hem çok seversin

Sevdiğin zaman birini
Zamana mekâna bakmazsın
Nerdesin nasılsın fark etmez
Onunla olmak
Onunla olduğunu bilmek tek zevkin olur
Ve her şey onunla güzel

Sevdiğin zaman birini
Kişisel gelişimmiş gelişmemişmiş
Nefesmiş sıfatmış fark etmez
Onların hepsi onun içinde erir ve güzellik bulur

Sevdiğin zaman birini
Âlem seninle sen âlemle olursun da
Aşk ile döner bu âlem
Sen aşk olursun ve senin için döner her şey
Ve seninle

Sevdiğin zaman birini
Sen hakikati bulursun gerçeği bulursun
Sevmeyi seversin
Ve öylece olursun
Birini sevdiğin zaman
Sen aşk olursun
Ve bütün âleme o aşkla
Her an dokunursun

 

RENGİN SAKAOĞLU – 23 Ekim 2020

NE KADAR

Bir suret almışız, gelmişiz ama
Acaba ne kadar sevmişiz.
Ne kadar sevebilmeyi ögrenmişiz.
Ne kadar bu suretlerden geçebilmişiz.
Ne derece surete takılmayıp,
Özümüze vuslat edebilmişiz.
Ne derece, Alemlerde, şu anda,
bir gönülle var olduğumuzu hissedebilmişiz.
Ve herşeyin, bizim gönlümüzün
bir kıpırtısıyla var olduğuna şahit olmuşuz.
Ne kadar,
Ne kadar sevebilmişiz.
Ne kadar sevmeyi, sevmişiz.
Özünden çıkan bu sevginin ve sevmenin
Muhammedin ashabı olduğunu
Ne kadar bilmişiz.
Ne kadar görebilmişiz.
Ne kadar hissedebilmişiz.
Ne kadar, bu vücut İsmailini, Hakka kurban edebilmişiz.
Bu acayip hikayelerde, mesellerde, meselelerde,
gerçekten, böyle olmayı sevmişiz.
Ne kadar.
Ne kadar sevebildiysek
Ne kadar özümüz olabildiysek,
buradaki ismimizi, özümüzle kaplayabildiysek,
gerçekten,
Ne kadar özgür ve
Ne kadar sevmekle ilğili bir şey olduğumuzu,
Ne kadar farkedebilmişiz.
Ne kadar bu suretden geçebilmişiz ve
Ne kadar, bu surete, tekrardan bir laf söyleyebilmişiz
Ve ne olmayı seçmişiz.
Hangi deneyimler bize gerekmiş.
Hangi olmazlara girmişiz.
Bütün olmazların, bütün sıkıntıların, içinden
Ne zaman ve ne kadar
tekrar Aşkı, Muhabbeti seçmişiz.
Ve biz ne zaman bu noktaya gelmişiz.
Dışarda, herhangi birinden,
herhangi bir suretten, beklentimizi ne zaman kesmişiz.
Ve bu zevk için,
Sadece, bu zevkin yaşanabilmesi için,
Var olduguna şahit olaraktan,
Ne kadar yok olmayı, Hiçliği ve
Muhammedi sevebilmişiz,
Ne kadar.
Özümüzle, özümüzü
Ne kadar, tekrardan Tekvin ismiyle zuhura getirebilmişiz.
Ne kadar….

RENGİN SAKAOĞLU – 12 Ağustos 2020

Lâzım (3)

Konuşmaktan öte
Söz söylemek lâzım
Âdem’i keşfedip
Âlemi içinde bulmak lâzım
Âdem’den Muhammed’e ulaşıp
Muhabbeti zevk etmek lâzım
Bunlar hep Allah’la oluyor
Allah sonra sende zat oluyor
Sen Âdem’i bulduğun vakit
Muhammed ufuktan görünüyor

Çok sevmek lâzım
Sevmeyi bilmek lâzım
Bütün âlem yalnız sevmek için
İşte bu sırrı keşfetmek lâzım

 

RENGİN SAKAOĞLU – 10 Ağustos 2020

Vücut Kabrinden Vücut Mabedine

Ne zevkli bu beden
Bahsediyor her şeyden
İlk önce uzaklaştık
Şimdi doyulmuyor zevkinden

İşaret dili var üstünde
Bin bir hâl var indinde
Boyutlarda orada saklı amma
Zevki en çok keşfinde

Kalp bile orada düşün
Beynin hazinesi
Melatonin, serotonin, DMT
Hislerin incisi
Gerçeklerin kendisi
Meleklerin hepsi
Daha neler neler
Kâinatlar, evrenler
Aşklar, nefretler
Esmalar, fiiller
Ve içinde Ehli Beyt
Hatta Allah bile gizli
Doyulmuyor seferinden, seyrinden

RENGİN SAKAOĞLU – 20 Temmuz 2020

Gönül Sofrası

Gönül bir sırça saray
Neden, nasıla sığmaz
Aşk muhabbet Allah’tan
Buna haddi kenar olmaz

Kırmak kolay, yapmak zor
Bu hakikati gel kendine sor
Söze dikkat gerek
Sevmek sevilmek,
Hepsi bir bütün,
Hepsi başka bir emek

Gönüle girmek zor zanaat
Çıkmak da öyle
Güzelliğini açmıyor,
Kıymet bilmeyene

Gönülden gönüle yol var
Onun sözünü tüm âlemler duyar
Çok şey yapmış sayılır
Gönlüne uyup, gönül yapan

Gönül zaman mekâna tabi değil
Sözü sazı derinden
Her şeye, her yere kavuşur
Gönlü duyan, indinden

Sevebilmek onun işi
O seçiyor, seni beni
Ferman dahi dinlemiyor
Her şey onun elinden

Sana sormuyor, bana da
Allah aşık olmuş Muhammed’e bu durumda
Sevmekle dönüyor âlem
Şu duruma bi baksana

Tüm manalar manasını
Tüm değerler önemini yitiriyor
Bak bu halde, durumda
Âlemlere sığmayan, bir gönüle sığarmış
İhlas’ı anlamak
O gönüle hep yârmış

RENGİN SAKAOĞLU – 11 Haziran 2020

Yeni Gül

Gönlün terazisinde aşklar tartılır
Bir gül alınıp bir gül satılır
Aynı frekanstakilerle muhabbet kurulur
Hadi gel gir gönlüme
Bir kelam da sen söyle
Hadi gel bana bir selam eyle

Yine geldi baharlar güller açtı yine
Gönüller coştu taştı yine
Yine mahallerden aşk geldi
Hüzünler bitti aşk geldi yine
Hadi sen de gel buraya benimle
Hadi gel sen de bana bir gül ekle

RENGİN SAKAOĞLU – 23 Mart 2020

Gecede bir kız

Gecede bir nokta
Ne ayda ne bulutta
Uyumayan gözlerde dudaklarda
Bir bakış var son anda

Biraz soğuk yalnız
Biraz üzgün kararsız
Bir soluk var yapayalnız
Gecenin o noktasında

Tek bir kız yürüyor
Yalnız gidiyor sonsuza
Hiçbir şey bilmeden
Yolun soğuğunda kaldırımında
Tek başına gecede kalmış o
Bu oyunda

Bu oyunda yalnız kalmış
Ne yapacağını hiç bilmiyor
Köşede bir köpekbalığı
Yerde sürüngenler
Yürüyor hepsinin içinden sonsuzluğa
Ürkmeden

RENGİN SAKAOĞLU – 9 Nisan 2020

Ali Kapısı

Ali kapısında aşkla durulur
Ali’nin aşkıyla içeri girilir
Ali’siz bilmemki ne bilinir
Mihmanım vücudum sensin ya Ali

Ali’den aşk doğar aşk yaşanır
Âlemler onunla donanır
O olmazsa bilmemki ne görülür
Burhanım sultanım cânanım Ali

Ali koca sultan sensin
Ahir evvel zahir batın sensin
İki alemin kapısı bab-ı mihmanı tacı
Sensin ya Ali

RENGİN SAKAOĞLU – 9 Nisan 2020

Gül Damlası

Ben bir küçük gül olsam
Gül kokuları salsam
Bir açılsam bir solsam
Kışın bile hep açsam.

Bir küçük gül masalı,
Bir hayatın tamamı
Bir an her şeyle coşan
Küçük bir gül damlası.

Bir gün gelip kelebek
Larvasında ölecek.
Her ölümün ardından
Hep bir çiçek bitecek.

Sonsuz akış her an da
Bir düş bir hayal zamanda
Bu masalın ardından
Canlar aşka açacak.

Bir gün gelip olacak
O gün bu günse ancak
Bir hikaye, bir öykü
Yollara yol katacak.

RENGİN SAKAOĞLU – Vuslat

İlahi (1)

Işkına ko al beni
Yar boynuna sar beni
Ben Yunus’um yanarım
Sen de beni al beni.

Bütün özgürlüklerim
Bu yolda aktı terim
Ben yine sana dönerim
Yar koynuna al beni.

Ben sana hep yanayım
Alev bir kor olayım
Aşkın için ben her dem
Bülbüle gül olayım.

Muhammed’den Ali’ye
Arabi, Niyazi’ye
Hepsinde efendime
Ben de bir dost olayım.

Hatice’tül, Kübra’ya
Fatma’tül, Zehra’ya
Nermin’e, Gülgün’e, Beyza’ya
Komşu edip al beni.

 

RENGİN SAKAOĞLU – Gülyarim

Ufak bir muhabbet

Bir küçük çocuğun sesini duymak,
Bir çiçeğin açılışını seyretmek,
Güneşin doğuşu, batışı
Birlikte mutfakta kahve içmek
Birlikte müzik dinlemek
Bir lokmayı paylaşmak
Beraber gülmek, ağlamak
Dans etmek
Bir derde bir yaraya merhem olmak
Biraz sevgi
Bir küçük gülümseme
Bir başı okşamak
Bir acıyı dindirmek
Bi bardak su

Biraz yumuşaklık biraz merhamet
Biraz muhabbet

RENGİN SAKAOĞLU – 20 Aralık 2019

Var Ya

Maviyi bir görseniz çok seversiniz
İçinde inciler, ışıklar, güller var dersiniz
Mavi canlı ve hareketli
Siz onunla o olmak istersiniz

Ufkunuz açılır, haliniz değişir
Gülleriniz mavini içinde gelişir
Siz maviyi bir görseniz var ya
Maviyi çook çok seversiniz.

Maviyi her yerde seyreder
Zevk eder, hisseder, gerçeklersiniz.
Her şeyin içinden onunla geçer
Âlemlere selâm edersiniz

RENGİN SAKAOĞLU – 24 Kasım 2018

Tohum

Sevgi kıymetli tohum
Her gönülde yeşermez
Dikkat et ektiğin yere
Kıymet bilmeyene verilmez

Çocuğun eline elmas versen
Nasıl ki kıymetini bilmez
Sen sevgini seçtiğine ver
Yoksa filizlenip büyümez

Verdiğin yerde çoğalsın
Bahçeler çiçek açsın
Gönüller dolup taşsın
Hikayeler yazıp evrene evren katsın

“Çoğalınız!” emriyle
Esfel-i safiline geldin
Sev sevil muhabbet et ki
Bu emir gerçeğine ulaşsın

Dikkat et tarlaya tohumuna
Dikkat et ektiğin yere
Sev sula güneş ver
Olmuyorsa çok ısrar etme

Sen yine gönül tarlalarına
Muhabbet sevgi ek de
Çoğu kıymet bilmese de
Birisine ulaşsın

RENGİN SAKAOĞLU – 10 Ekim 2019

Git

Bir gün beni kaybedeceksin
Ağlayıp ağlayıp çok üzüleceksin
Güzel güzel gülerken
Birden yok olduğumu
Sen de göreceksin

İstersen şimdi gel
Ya da sonsuza dek git
Bir gün sen de gerçekleri öğreneceksin
İstersen hemen şimdi gel
Ya da sonsuza dek git
Kolay görünenlerin içindeki zorluğu sen de öğreneceksin

Evet her kolaylığın içinde bi zorluk olduğunu
Bir gün sen de göreceksin
Sen! Sen yok oldun indimden
Hadi git hadi çık şimdi cennetimden
Hayat öğretir aşkı bir de sonsuz yalnızlığı en derinden

Korktun mu duydun mu
Bunu bensiz göreceksin
Gel dedim gelmedin
Sev dedim sevmedin
Hiç mi hiç dinlemedin
Hadi çık git indimden
Hadi git cennetimden

Evet her kolaylığın içinde bir zorluk olduğunu
Bir gün sen de göreceksin
Öğrenmeyene hayat acımasızdır
Kolay değil zorda bırakır insanı
Bunun gerçek olduğunu
Bir gün sen de öğreneceksin

RENGİN SAKAOĞLU – 23 Kasım 2019

YOLCULUK

Kendinle kendinden kendine bu yolculuk
Her nefes sende seni buldurmak için
Her an seni yeniden oldurmak için

Aşk olmak, dost olmak
Her anda yeniden
Tekrar tekrar doğmak için

Kimseye inanma
Allah başka hâlleri halk ediyor
Her anda

Hepsi sende var
Yazılı ve kazılı bir hâlde
Apaçık ve gizli yazılım hâlinde

Rahmana inandın
Rahime de inan
Zuhur Rahimdendir
Buna bir bak bu an

Zuhur Allah isimlerindendir
Sen batına evet desen de
Zuhura isyan ettin
Kesafetten göremedin şirk ettin

Fark edersen tüm oluşlar rahimdendir
Muhammed’e inan
Her şey kendindendir
Hiç bir şey göründüğü gibi değil

Zuhur dahi
Vücutlar vahdeti vücuttur
Bu dahi Allah’ın ilmindendir

Oku bu vücut kitabını
Oku nefsinin kitabını
Kitabın tümü sende yazılı
İşte bu da Allah ilmindendir

Hayvani vücuttan insana geç
Bu vücutta sen insanı seç
Rahmanda kalma rahime geç
Yakın olma hali bu ismindendir

Vücut Vücudullahtır fark et
Nefsini insana kulluğa terk et
Esmalar terkibin
Her yaratım seninle senden
Bunu fark ediş dahi
Lâtif isminden, Lütfundandır

RENGİN SAKAOĞLU – 29 Kasım 2019

Dostum

En yakınında olan en çok vurur
Dostum bu âlemde işler böyle yürür
Bir bakarsın dostun düşman olmuş
Yârim dediğin arkandan vurur

Gönlün böyle genişler
Düşmanın böyle işler
Birden âlemde, indinde bir söz olur da
Merak etme aşkın yine gelip seni bulur

 

RENGİN SAKAOĞLU – 21 Ağustos 2019

Aan İçinde

Gönlüm coştu aan içinde
Bir türkü tutturdum hâl içinde
Döndüm dolaştım da âlemi
Bir nâgehan içinde

Hânım handanım oldu
Bir âlem türab oldu
Gönlüm ona şâd oldu
Aşk muhabbet zaan içinde

Sevdim de sevildim
Tüm âlemde bilindim
Bir kul bir aşk oldum
Yazısı canân içinde

Söz yazıldı sonsuzda
Uzun uzun dizildi
Ahh ne desem yetmiyor
Şu gönlüm bak içimde

Yumuşacık oldu evren
Kuşlar haberdar oldu demden
Bir şarkı ki sorma gitsin
Bir dem söylendi içimde

Güneş pembe tatlı mı tatlı
Rüzgâr meltem o da çok tatlı
Hava desem bir kadife
Muhabbet dürüldü bak içimde

Âlem coştu neşelendi
Olmaz bir türkü söylendi
Hepsi dalgalandı şenlendi
Bu hâl oldu dem içinde

Bir şarkı oldu sözüm
Bir türkü oldu özüm
Ahh gönlüm en sevdiğim
Yine coştuk hâl içinde

Hayy’dan Hu’ya giderken
Hem araba sürerken
Birdenbire baktım da
Muhabbet beni buldu
Tüm evreni sardı âlemi kucakladı
Şu garip kâlp içinde

Hiç zorlanmadan nefes gibi
Bilinmeyen oluş gibi
Her dem çok seviş gibi
Muhabbet sardı da evreni
Bir lâhza bir aan içinde

Sevmek oldu benim BENim
Bak işte bu aan içinde

Sarıp sarmaladı
Garipleri kolladı
Nakış nakış yazıldı
Bu aşk bu devran içinde

Yazdım da yazıldım
Kardım da karıldım
Sardım da sarmaladım
Yine aşk buldu gönlümü
Tüm suretlerin ötesinde
Bu sonsuz devran içinde

 

RENGİN SAKAOĞLU – 07 Ağustos 2019

Safi

Seni içime çektim bir nefes gibi
Okyanusların dalgaları sevişi gibi
Aklımın tedbiri gitti
Ummanları içer gibi

Çaresizim içinde
Sevişirim seninle
Leyla’yım her haline
Tüm âlemi yutar gibi

Simsiyahı sattın
Sensiz olmazı attın
Aşkı yalnız bıraktın
Hiç aldırmaz gibi

Kayboldum girdabında
Çıplak kaldım ortada
Bir şey diyemedim
Hiç konuşmaz gibi

Plan, program bilmiyorum
Aşkla devran ediyorum
Yanarak çıkılır buradan
Anadan üryan gibi

Aşka gelmek zor biliyorum
Korkutucu, yakıcı hâller
Aşk gelince sen gidersin
Leyla ve Mecnun gibi

Bu yol tek kişilik
Aşkta ikilik olmaz
Birini sevdin mi gerçekten
Seni sevdiğim gibi

Bu aşk seni götürür
Hakka vuslat ettirir
Âlemlere sevdirir
Habibi Habibullah gibi

Kirin pasın gider
Kalbin gönlü söyler
Kulluğunu bilirsin
Safi olanlar gibi

RENGİN SAKAOĞLU – 9 Haziran 2019

ÇAY

Bardakta başka güzelsin
Fincanda başka
Sanki kabın değişince
Çağırıyorsun bizi hep farklı, farklı aşka

Semaverde mayalı, edalı
Çaydanlık ve demlikle sevdalı
Bazen pişirmeli, bazen sallamalı
Halin hep başka, hep aşka

Bir dem bir fincan çay bazen
Unutturur tüm dertleri
Siler gamı kederi
Halinde daim akış var
Muhabbete ve aşka

Demlisi, açığı, şekerlisi
Renkleri bile farklı hepsi
Bir de şekerliği, tepsisi
Bazen saltanatlı
Her halin başka

Topraktan sürülürsün
Birlikte dökülürsün
Ali’nin, Ayşe’nin eli değince
Tadın, zevkin bambaşka

Pişsen de kıvamın var
Demlenme anın var
Bardakta, porselende yerin var
Birlikte içmek ise bambaşka

Para da kazandırırsın
İhracatı arttırırsın
Evleri geçindirirsin
Rengin her dem çağırıyor aşka

Çay simitsiz olmaz
Çıtır, çıtır simidin içine
Güzel bir parça kaşar da eklenince
Çayın tadına doyum olmaz

Bir gemiye bindin mi
Martılarla birlikte
Bir bardak çay içtin mi
Deniz köpük, köpük
Balıklar bulaşık yıkarken
Aşkı, muhabbeti hissetin mi

Bir dem bir damla çay bazen
Hücrelerimize ılık ılık yayılır da
Yine bizi davet eder
Muhabbete, birlikteliğe, güzelliğe ve aşka

Hadi gel bir çay içelim
Belki yağmur da yağar

RENGİN SAKAOĞLU – 8 Haziran 2019

Zatından Zatına

Hakkın divanında sözler tükenir
Burada sözler özlü olur
Özden bir özlem duyulur
O söze gelmeyen Zatına

Bir latif nakış ki sorma gitsin
İnce ince dokunmuş güzellikler
Kuran’ın ruhu aslının işlenişi
İlmek ilmek, şeffaf, güzel kokulu elbiseler
Zarif narin Bedi isminden
Tüm âlemin sahibinin zarafetinden
Söylenir Zatından Zatına

Rabbin bunu tanır ki eminsin
Gönlün köşkün olur sırat-ı müstakimsin
Âdem’in kokusu yayılır da hakka
Şölenler oluşur Zatından Zatına

Gönlün kokusu duyulur
Rabbin bilinir selâm edilir
Bir türkü söylenir, bir hikâye okunur
Her şeye, Rabbine erişilir
Aşkın Maşuka dönüşür
Başkaca söz konuşur
Zatından Zatına

 

RENGİN SAKAOĞLU – 10 Mayıs 2019

Suda Güller

Mehtap vurmuş Kız kulesine
Mahur şarkı çalıyor bu beldesinde
Hava ılık, yumuşak
İnsanlar demleniyor gönül hanesinde

Altından ışık vurmuş denize
Menekşelenmiş mor suyun üstünde
Damlalar aşk ile titreşiyor
İş bu gönül sahnesinde

Sarhoş olmuş gönüller
Dönüyor suda güller
Bir cümbüş ki nasıl derler
Yaşanır bu aşkın divanesinde

Mehtap coşmuş, gece konuşmuş
Şehir bir nota, bir musiki olmuş
Ay güneşe, âşık maşukuna kavuşmuş
Bir anın mesabesinde

Gönül coştukça coşuyor
Aşk âlemi döndürüyor
Bir sevişme ki anlatılmaz
Yaşanır bu demin meyhanesinde

 

RENGİN SAKAOĞLU – 20 Mayıs 2019

Ey Gönlüm

Ey gönlüm, sultan sahip sensin
Hamd sana ait, selam sensin
Beni abad eden, canan edensin

Ey gönlüm, biriciğim
Yolum yoldaşım, sevincim sensin
Kuran’ım, arkadaşım, haldaşım, kardaşım
Yegâne eşim, kollayanım hücrem
Habibim hubbum sensin

Ey gönlüm, sevgilim sevdiğim seviştiğim sensin
Yol gösteren, yürüten, sevdirensin
En çok, yegâne, tek sevilensin

Ey gönlüm, beni ben eden
Kadrini bildiren
Kuran’ı indiren, Furkanı zevk ettiren
Habibine ümmet edensin

Ey gönlüm, garibanları sevindiren
Onların gönlü bulmalarına yardım edensin

Ey gönlüm sırlı hazinesin
Hazinelerini apaçık etmeyensin

Ey gönlüm, Allah’ın ipisin
Kuran’ı Kerimsin
Sırrını sırrına sır edensin
Aşk seninle benim aramda
Söz senden bana
Ben ise bir gariban kul olmuşum sana

Ey gönlüm ne desem yetmiyor
Ne söylesem az geliyor
Senin haline sözler yetmiyor
Âlemler sana selam ediyor
Sırrını bende benimle bilensin

RENGİN SAKAOĞLU – 5 Mayıs 2019

Bir Rüya Bu Yaşam Yaşamak

 

Bir rüyadır yaşamak
Bak bakalım cennet mi, kâbus mu?
Bir rüya bu yaşam, yaşamak

Oyuncuları değişken mi, sabit mi?
Bu oyunu sevdin mi?
Sevmediğini değiştirdin mi?
Ölmeyi beğendin mi?

Bir rüya bu yaşamak
Zamanı sen dizdin mi?
Oyunu oyuncuları sen seçtin mi yoksa seçildin mi?

Bir rüya, bir düş yani bir düşünce bu yaşamak
İçinde misin, dışında mı?
Kuralları beğendin mi?
Beğenmediklerini değiştirdin mi?

Bir rüya, bir düş yani düşmek bu yaşam, yaşamak
Düşünce kalktın mı?
Kalkınca sevdin mi?
Yarattığını, kendini beğendin mi?

Bir rüya bu yaşam, bu yaşamak
Sanrı ve algılarla oluşmak, oldurmak
Sen senin en sevdiğin oldun mu?
En sevdiğin gibi aşka gark oldun mu?

Bir rüya bu yaşam, yaşamak
Sen hiç âşık, aşk oldun mu?
Rüyaların içinden kendini buldun mu?

 

RENGİN SAKAOĞLU – 17 Mart 2019

Gel

Gel hayatıma tanış olalım
Birlikte âlemde seviş olalım
Hadi gel gir gönlüme
İmkânsızı mümkün kılalım

Gel, gel hadi
Birlikte bir şarkı yazalım
Bir frekans da bu âlemde
Biz oluşturalım

Gel, bir kapı olalım
Bir kapı açalım
Hadi gel
Muhammedi’m, Ali’m, Ahmed’im ol da gel

Hadi gel
Yine yeniden gel
Gel aşkı, muhabbeti yeniden
Birlikte yazalım

RENGİN SAKAOĞLU – 15 Ocak 2019

AŞK

 

Aşk hazrettir

Sen onu bulamazsın

O seni bulunca

Artık onsuz yaşayamazsın

 

Aşık aşığı anlar

Aşk ile bakan canlar

Bir gönülde buldun ise

Başkasını aramazsın

 

Aşktan muhabbete yol var

Muhabbetle akar canlar

Sen bir cana aktın mı

Muhammedsiz duramazsın

 

İlk önce her şeye razı ol

Hiçbir şey ayırt etme

Abdal olunca böyle

Farkı farket indinde

 

İlim, bilim bir hece

Yunusun dediği üzere

İstersen bin var hacca

Aslolan aşk, muhabbet

Yani bir insana varmak

Tüm âlemlerden içre

RENGİN SAKAOĞLU – 23 Aralık 2018

Sen Ben

Kuran gönüllere açan bir çiçek sanki
Susuz kalmışlara su
Aç olanlara yemek
Zevki bitmiş olanlara sonsuz zevk kapısı
Tüm yolunu kaybetmişlere yol
Gönülden gönüllere akan pınar gibi

Fatiha gönüllerin anahtarı
Sözün özü
Elifin taa kendisi gibi
İnsan gibi
Sen gibi, Ben gibi

Rengin SAKAOĞLU – 12 Eylül 2018

 

Aşk-ı âlem

Gönlüm gönlünü hatırladı
Yine sıfırlandı âlemim
Yine gönlümüz birbirine değince
Bitti, eridi, gitti her şeyim

Rengin SAKAOĞLU – 30 Temmuz. 2018

 

Taaa Derinden

Yine yaratıldı her şey en derinden
Yine aşık oldum gül yüzlüme en derinden
Yine duyguların en güzelinden
Oluştu her şey yine yeniden

Yine duyguların en derininden
Bir haber geldi aniden
Ne benden ne senden ne de ondan
Aşkın ibadet olduğu yerden

Taaa derinden

Rengin SAKAOĞLU – 7 Temmuz. 2018

 

Cahil

Bu aklı fikriyle hep her şeye geç kalınır 
Bir bilsen ki tüm gerçekler anda yaşanır 
Şems de Mevlana da hepsi sendedir 
Cahil her şeyi başka mekânda, başka zamanda, başka vücutta sanır

Rengin SAKAOĞLU – 24 Haz. 2018

 

Selâm

Sonsuz selâm olsun bu yolları açanlara
İmkansızı yaratanlara
Olmazı olura, seni sana döndürenlere
Sonsuz selâm olsun bu hakikat yoluna ve tüm erenlerine
Bu yolda yürüyenlere
Yürümeye gayret edenlere
Selâm olsun tüm sevdiklerime
O sevdiğime
Sevmeyi öğretenlere
Emek verenlere, gayret edenlere
Muhabbeti devam ettirenlere

Birde tümü gösterenlere
Tümde biri görenlere
Zuhur ettirenlere

Tüm gönül sahiplerine
Selâm

Rengin SAKAOĞLU – 6 Temmuz. 2018

 

Okumak, indirmek için tıklayın.
Okumak, indirmek için tıklayın.

Dem (Çanakkale Şehitleri için)

Susmak lâzım bazen
Sessiz perdesiz kalmak
Hiçbir şey olmamış gibi
Her şey olup biterken
Öylece bakmak

Oysa âlem dönüyor içinde ben
Âlemler değişse de hepsi bir dem
Ölüp dirildiğimde onun içinde
Artık tek bir söz bile söyleyemem

Âlemler bitti gitti
Devran o an değişti
Bir deniz oldu ki aktı içimde
Her şey o an eridi bitti

Oysa âlem dönüyor içinde ben
Âlemler değişse de hepsi bir dem
Ölüp dirildiğimde onun içinde
Artık tek bir söz bile söyleyemem

Bir anda bir şey oldu
Özgürlük beni buldu
Aşkın içinde dönüştü her şey
Hesaplar ödendi bitti

Oysa âlem dönüyor içinde ben
Her şey değişse de hepsi bir dem
Ölüp dirildiğimde onun içinde
Hiç geriye bakıp düşünmeden

Oysa âlem dönüyor içinde ben
Âlemler değişse de hepsi bir dem
Ölüp dirildiğimde onun içinde
Artık tek bir söz bile söyleyemem

RENGİN SAKAOĞLU – 19 Haziran 2019

Diye diye

Âlem bana ayna idi
Şimdi ben âleme ayna oldum
Dışarıyı seyrederken
Âlemi içimde buldum

Derdim çoktu Allah diye
Ya beni sevmezse kabul etmezse diye
Cenneti cehennemi gördüm
Bir kavuşsam diye diye

Allah’ ı buldum derdim çoğaldı
Bitecek sandım da arttı
Ben yandım kavruldum
Sonrasında hep aşk diye

Aşk olup da kavurmaz mı?
Seni baştanbaşa yakmaz mı?
Soyup çıplak bıraktı
Daha yok mu daha diye

Bir an geldi de çattı
Beni kendime attı
Çaresizlik içinde çare yarattı
Bir tek ben varım diye

Kıymetini bil de gör
Bağrını bul da gör
Benini bul da gör
Sen İnsan ol da gör
Hep bu nefsin içinde

Mukaddesleri bırak
Olmazları oldur
Ruhunun kafesini kır
Yine Allah
Yine Aşk
Yine Muhabbet
Muhammet diye diye

RENGİN SAKAOĞLU – 6 Kasım 2019

2020 Sevgiyle Başlasın

Leyla Leyla diye diye
Leyla yok olur aniden
Özüne varırsın da
Şahit olursun her şey senden
Sevginden

Ruhun sevgi özün sevgi
Ne için gelmişsin bu dünyaya besbelli
Bu vücudunu fethettin mi?
Her şey titreşir o sevginden
Sevgi oldu mu her şey zevk başlar
Tüm zerreler sana sevgiyle koşar
Vücutlar kayıtlar hepsi anlaşırlar
Hepsi iyileşip bir dansa başlar

Sevgin kapladı mı vücudunu
Zerrelerin duydu mu bunu
Işıklar dahi yumuşar da zevkle dönmeye başlar
Yıldızlar yeryüzü gezegenler
Hepsi sende seninle beraber
Bir söz söyleyince ulaşır
Tüm onlara hep beraber

Olsun dediğin olmam demez
Çünkü buna gücü yetmez
Varlık âlemi duyar seni
Âlemler işitir sesini

Eziyet etme vücuduna
Teslim et sevdiğine sevgine
Bu kale böyle fethedilir
Fetih bu vücutta sevgiyle başlar

İzin ver aşk kaplasın seni
Zerrelerin bu aşkı hatırlasın
Sen sevince sevilirsin
Âlemde sadece sevdiğin kadarsın
Öylece varsın

Aşkla dönüyor bu âlem baksana
Hadi artık 2020 aşkla başlasın

RENGİN SAKAOĞLU – 31 Aralık 2019

Hesapsız Cevapsız

Dert etme havada yağmur var
Biraz hüzün biraz Sonbahar
İçinde derin bir zevk var
Senin baharın daim olsun
Birde yanına sevdiğini al

Öylece vakti seyredin
Âlemlere birlikte akıp sevişin
Zamanın içinde demlenin
Havada sakin bir zevk var

Konuşmadan sevişin
Söze gerek yok birleşin
Tenleriniz yumuşacık
Birbirinizle anlaşın

Hesapsız cevapsız olun
Havada dem var
Yumuşacık aşk var
Hadi sarılın
Sonsuzu hissedin birlikte
Eriyin birbirinizde
Bu anı kaçırmayın

 

RENGİN SAKAOĞLU – 21 Ağustos 2019

Harabe

Sonsuz yangın yeriyim
Bir ahad, bir harabeyim.
Viranelere dönmüşüm.
Ben aşkı pervaneyim.
Bir doluyum, bir boş.
Tam kararım var derken.
Hem uyanığım,
Hem sarhoş.

RENGİN SAKAOĞLU – Vuslat

Bir Selâm

Gönüllere aşk ektik
Biraz suladık, diktik
Sonra güneşe terk ettik
Hadi orman ola

Zihinlere tohum ektik
Gördüğünden fazlası var dedik
Cebrail’i davet ettik
Hadi mübarek ola

Vücutlara bak dedik
Yazılım orda dedik
Kullanmayı bi öğren
Hadi özgürlük ola

Âlemlere söz ettik
Âdem’e bir selâm ettik
Bir zerrenin içinden
Hadi muhabbet ola

Biz insana eriştik
Söyleştik seviştik
Ruhtan zerreye
Hadi bir selâm ola

 

RENGİN SAKAOĞLU – 07 Ağustos 2019

HİÇ

Hiç olmanın manası 
Hep olanın içinde 
Hiç olmak zıddıyla var 
Sonsuzluğun indinde

Bu varlığınla hiç olmak 
Her şeyin sende olması demek 
Hep ve her şeyin sende olduğunu anlaman için 
Gönül sahibi olman gerek

Gönüllerde bulunur 
Bir gönülden görünür 
Allah orda Özün dahi orda
Her şey seninle sende o gönlünün içinde

RENGİN SAKAOĞLU – 15 Ocak 2019

Bazen

Hak sizden görünendir hem görünmeyen
Hakkı bilene özü yakindir her örtüden
Kadın erkek anlamaz bu hal hiç bir cinsten
Yaşamaya bazen gayret gerek bazen teslimiyet
Anlatmaya söz yetmiyor bazen

Rengin SAKAOĞLU – 17 Mayıs 2018

 

Gecenin Karanlığı
       Smokin

Gecenin karanlığında
Aşk tutar beni
Sevdiğimle buluşurum.
Ben sevdiğim olurum,
Birlikte yalnız aşk ile yorulurum.
Gecenin karanlığında
Ben bazen var
Bazen yok olurum.

Gecenin karanlığında
Düşünceler sarar beni
Sonra bir bakarım ki terk ederler.
Nerelere giderler?
İşte ben o zaman yine
Aşk olurum.

Gecenin karanlığında
Hislerle dururum.
Kimse var mı diye
Nefes nefese solurum
Gecenin karanlığında
Bir de bakmışım ki
Ben nefes olurum

Gecenin karanlığında
Karanlık olurum
Renkleri unuturum
Sonra beyaz ışık gibiyim derken
Ben bu sefer yok olurum
Gecenin karanlığında
Ben tekrar bilmem
Tekrar ne zaman
Tekrar var olurum

Rengin SAKAOĞLU – 28 Mayıs 2018

 

Kendi

Kendi kendime konuşayım derken
Sözler şiir oluyor dökülüyor dilimden
Sebebini bilmiyorum
Neden diye sormuyorum
Yanlızca gönüllere bir damla yolluyorum 💚🙋

Rengin SAKAOĞLU – 17 Mayıs 2018

 

HAL

Ruhundan hücreye akış var
Hücrende, dna da âlemler var
İndinde her türlü biliş, oluş var
Tek engelin zihnin senin

Özünde sonsuz seviş var
Bir noktadan tüm âleme uzanış var
Aşk muhabbet hep sende
Mekânsız, zamansız hal senin

Hayırlı Cumalar olsun 💚

RENGİN SAKAOĞLU – 26 Temmuz 2019

Yolculuk

 

Kendinle kendinden kendine bu yolculuk

Her nefes sende seni buldurmak için

Her an seni yeniden oldurmak için

Aşk olmak

Dost olmak

Her anda yeniden

Tekrar tekrar doğmak için

 

Kimseye inanma

Allah başka halleri halk ediyor her anda

Hepsi sende var yazılı ve kazılı bir halde

Apaçık ve gizli yazılım halinde

 

Rahmana inandın Rahime de inan

Zuhur Rahimdendir buna bir bak bu an

Zuhur Allah isimlerindendir

Sen batına evet desende zuhura isyan ettin

Kesafetten göremedin

Şirk ettin

 

Fark edersen tüm oluşlar rahimdendir Muhammed’e inan

Her şey kendindendir

Hiçbir şey göründüğü gibi değil

Zuhur dahi, vücutlar vahdeti vücuttur

Bu dahi Allah’ın ilmindendir.

 

Oku bu vücut kitabını

Oku nefsinin kitabını

Kitabın tümü sende yazılı

İşte bu da Allah ilmindendir

 

Hayvani vücuttan İnsana geç

Bu vücutta sen İnsanı seç

Rahman da kalma Rahimi seç

Yakin olma hali bu ismindendir

 

Vücud vücudullahtır fark et

Nefsini insana, kulluğa terk et

Esmalar terkibin, her yaratım seninle senden

Bunu fark ediş dahi latif isminden, lütfundandır

RENGİN SAKAOĞLU – 10 Ocak 2019

Yol

Yollar yürekler gibi
Her yere gidebiliyor
Benim yönüm yolum hep sana
Hep aşkına gidiyor.

Yollar eğri büğrü bazen
Bazen dikenli bazen çamurlu
Bazen geçit yok
Bazen hadi geç diyor
Yollar bazen biliniyor bazen sırlarla kaplı
Nereye gittiği gözükmüyor
Bilinmezin sırrını güzelliğini içinde saklıyor

Yollar her bittiğini sandığımda
Yine yeniden başlıyor

Olduğumuz her noktadan her an yeni bir yol
Yepyeni bir oluş başlıyor.

Gönüller gönüllere yeni yollar açıyor.

Rengin SAKAOĞLU – 23 Haz. 2018

 

Düz

Tersi de yüzü de düz olur
Sayı 99 değil yüz olur
Bir faz tamamlandığında
Hepsinin hali yaz olur

Rengin SAKAOĞLU – 24 Haz. 2018

 

Zam – an

Bir anı zamanlara bölmek
Uzatabilmek gönlünce
Bir an içinde bulmak meselleri
Söylemek yaymak indinde
Zamanı eğip bükmek
Zamanda istediğine dönüşmek
Zamanı zamanın içine sokmak
Sevdiklerini yaymak sermek isteğince

Rengin SAKAOĞLU – 2 Ağustos 2018

 

Dua

Âşıklar söyleşiyor 
Birbirine değiyor 
Her gönlün bir sözü 
Muhammed’e eriyor

Gönülden gönüle yollar var 
Gönül sahipleri bunu duyar 
Gönlün sözü lisanı başka 
Akıl buna eremiyor

Aklın vezir, gönlün padişah olsun 
Düşüncen kul, hissin mihman olsun 
Muhammed her âlemde dostun 
Allah sana yar 
Tevben kabul 
Nefsin nefis 
Affın daim
Halin özgür 
Bahtiyar olsun

Rengin SAKAOĞLU – 27 Temmuz. 2018

 

Evlilik

Evliliğin hakikati alnımızda yazılı
Bir kader çizgisi Alâ’dan belli
Bu âleme bir bak dişil olduğu gibi
Alnımızda celle cellallahu
Biz bu vücutlarla evli

Vücudu Alâ’ya getir seyret
Âdemi bu vücutta halk et
Bu mana ile âleme bir bak
Ölümün hakikati vefatta değil
Olmakta gizli

Diril, diri ol her hal ile
Evlen istediğin mana ile
Hem bu vücutta, hem bu zaman ile
Hakikatin zevki çoklukta gizli

Ene-l Hak yetmez
Ene-l Hay lazım
Hay olan manalar vücutlarla evli
Evlilik kutsaldır dedikleri doğru
Hakikati nüzül, vücutlarda belli

Alnından evlenmişsin özünle
Nikâhın senin özünden suretine
Evliliğin yürümesi güvenle olur
Bu da burada zuhurda belli olur

Hadi özünün güvenini kara çıkartma
Âdemiyetini ilan et yola başla
Özün sana güvenmiş zuhura getirmiş
Şimdi sıra sende güven, emin ol, özüne

Rengin SAKAOĞLU – 25 Ağustos 2018

 

Hiç Gönülde Hep Olur

Senin aslın Hiçse de
Hiç ancak hep olur gönülde
Bütün manalar açılır
Her şey yerini bulur
Evren dengesine şahit olur
Her şey karar bulur
O insanın gönlünde

O bir gönül içindedir her şey
Gönlüne gönlünü yansıtana göredir aşkı daimun
O gönül sahibinin Alisi ile
Zuhur, rahat ve huzur bulur

O bir gönülle âlemler dengelenir
Manalar tamamlanır
Her zerre karşılığını bulur
Her şey akar durur
Yerli yerince

O bir gönül hali imamdır
Fark edenler insandır
Yaşananlar hep saklıdır
O bir anın içinde

Rengin SAKAOĞLU – 30 Temmuz. 2018

 

Elektron

Ne söylesem az gelir
Bu âlem bize dar gelir
Sen sana takılmazsan
Bir bakarsın dost gelir

Şeytan sende, firavun sende
Eril, dişil hep sende
Âdem, Musa, İsa, Muhammed-Ali derken
Gönül sana hoş gelir

Derdine derman ararken
Noldu şimdi derken
Seyre başlarsın da
Gönlün sana dost gelir

İstediğini bula gör
Dosta kavuşta gör
Sen senden geçte gör
Âlem sana hoş gelir

Kusur bulamazsın âlemde
Çün Elektronlar hep sende
Ölüm, Yaşam her nefeste
Böylece bilip fark edince
Muhabbet sana eş gelir.

 

RENGİN SAKAOĞLU – 22 Kasım 2018

 

İş

Bu iş gönül işi
Akıl işi değil
Aslında gönlün aklıyla ilgili
Akılsız da değil
Bu iş bilinç işi
Fark etmekle ilgili
Bilmekle alakalı bile değil
Bu iş sevebilmek, olmakla
Durmakla ve oldurmakla ilgili
Konuşmakla, iddia ile değil
Akmak, aşk olmak, adam olmak işin aslı
Sen ben o değil
Cami olduğunu fark etmek
Her halin sende olduğunu bilmek
Seyretmek, halk etmek, aşk etmek
Hak etmekle ilgili
Boşuna değil

Rengin SAKAOĞLU – 6 Temmuz. 2018

 

Vuslat-3

Fark ettim ki kimse yok karşımda benden başka
Fark ettim ki acı çeken, çaresizlikte kalan benmişim aslında
Fark ettim ki fark etmek için
Neler olmuş
Fark ettim ki parçalarımmış titreşen dışarda

Gelin parçalarım toplanın
Burada yalnız kalmayın
Hepinizi seviyorum
Yalnızlık çekmeyin, üzülmeyin
Hep beraberiz aşkımda

Anlaşılamamaktan canınız yanmış küçük bir çocukken
İçiniz acımış lime lime anne olduğunuzda
Mesuliyet ağrısı çökmüş üstünüze baba olunca
Bi de hayat, hayatı türlü türlü yaşamak var ya.

Yabancı zannettim
Ayrı zannettim
Başkası diye dua ettim
Karşımdakini tanıyamadım bazen ilk bakışta

Bir de fark ettim ki hep beraberiz
Ayrılık acısında kalmış bendeleriz
Tüm rollerde, hallerde
Gerçekte bir olan bir demdeniz

Sarhoş da benim, çocuk da
Kadın da, erkek de, şişko da, zayıf da
Uzun kısa,
Güzel çirkin
Ümitli ümitsiz,
Sevgili sevgisiz
Hepsi bir, beraber vuslatımda

Rengin SAKAOĞLU – 4 Ekim 2018

 

Şeker, Şerbet

Şekerleri kırdın mı?
Onları suya bıraktın mı kaynattın mı?
Havaya buharını saldın mı?

Şekeri geri alma
Sen onu kendinde tutma
Şeker acımış bak orda
Her şekeri tatlı sanma

Durunca acılaşmış
Sıkıntı olup yapışmış aurana
Sıkışmış tatlı tatlı enerji vücuduna
Ağrılar oluşturmuş bu tatlı katılar
Sen Allahtan başka tatlıya kanma

Nasılmış bu şeker hayret
Şimdi gördüm ki şeker
Bu dünyanın katılaşmış zevkleriymiş meğer
Akışına izin vermeyince
Sulara katıp eritmeyince
Enerji alanıma yapışmış
Bon bon şekillerinde
Sanki renkli tatlı bir illet

Bir baktım ki para, cinsellik, yemek…
Türlü türlü hep şeker
Tatlı acı içinde bir olmuş
Tatlı tatlı acıtarak içimde yer bulmuş

Tek tek ayırdım şekerleri
Bir de baktım da ayrı ayrı renkleri biçimleri
Suda erittim, kaynattım da kaynattım
Şerbet yaptım hepsini
Seyr ettim buharlarla hareketini

Şimdi anladım insan acıyı niye terk etmez
Çünkü içinde şeker var yani tatlı
Bırakırsam, benden yok olursa, bir daha bulamazsam diye
Acısı da tatlısı da tutulmuş indimde şeker diye
Baktım ki her acının içinde biraz katı şeker saklı
İnsan bunu böyle yaşıyor inliye inliye

Şekerli acı mı desem?
Acılı şeker mi?
Dünya zevkleri salınıma girer mi?
Şekerler çok güzel görünüyorlar amma katı
İçinde binbir lezzet, binbir tat saklı
Ben bu şekerlerden yesem erirler mi?
Hepsini içselleştirsem acısı biter mi?

Şekerler suyla, suya karıştı
Damağımda, benliğimde eridi
Ben hepsini sevince, yapısını fark edince acısı da yok oldu.
İyi kötü demeden, zevkler şekerler gibi
Benden benle akıp özüme bir yol buldu.
Şerbet oldu 

Rengin SAKAOĞLU – 18 Ağustos 2018

 

Davet

Bazen bir türkü tuttururum da
Her şeyi sarasım gelir
Öyle zannederim de zannımda
Herkesi kurtarasım gelir

Kurtarmak istediklerim karanlığa saplanmışlar
Kendini yanlız, tek, çaresiz zanneden parçalar
Hepsinin benimle ilgili olduğunu bilsem de
Yine de kucaklayasım gelir

İyilikten maraz doğar
Çünkü beraberinde zıddı var
Zıddını birleyib
Tevhide çağırasım gelir

Bir nefes vermek isterim nefes alamayana
Ümit vermek isterim ümitsiz kalana
Acı çekene, tek kalana, yoz, yetim olana
Merhem, dost, yaren olasım gelir.

Herkes kendi kendine köle olmuş
Düşünceler her şeyini kaplamış yutmuş
Aslında olanı, hakikati unutmuş
Bi hatırlatasım gelir

Bilirim çaresi içinde, indinde
Kimsenin elinde bir şey yok aslında
Bazen gayrette, bazen teslimiyette, bazen oluşta,
Yaratmaya, İnsana, Âdemiyete davet edesim gelir.

RENGİN SAKAOĞLU – 27 Ekim 2018

Dem

Acıları es geçme 
Bir gün geçer deyip boş verme 
Kendini dünyaya teslim etme 
Vakit varken bul Âdem’i

Âdemiyetine vuslat et 
Levhi Mahfuz’a dikkat et 
Sen kendini kurban et 
Bu zaman içinde bul Meryem’i

Kurban ol da yakın gel 
Acılarını çöz de gel 
Sen kendini bil de gel 
An içinde bul kendini

Sen bu senden geçersen 
Muhammed’i seçersen 
Hem Allah’a vuslat edersen 
Her daim bul Muhammed’i

Muhammed yolun olsun 
Resûlluk senden doğsun 
Yolun hep insan olsun 
Deminde ol muhabbetin 💚🙋

Rengin SAKAOĞLU – 27 Temmuz. 2018

 

Ber-at

Kandilimiz daim olsun 
Berat bize nasip olsun 
Gönüllerin birliğine 
Rabbim elan şahit olsun 💚

Rengin SAKAOĞLU – 30 Nisan 2018

 

İçinden

Gülün toprağı Gönül’dendir.
Kokusu rengi özündendir.
Gönül gülünün her hali
Muhabbet’in dilindendir.

Geniştir büyüktür toprağı
Arazisi kendindendir.
İlmek ilmek işlenişi
Allah’ın ilmindendir.

Rabb’in mis kokusu
Tüm âlemin çoşkusu
Sevinci, hem olgusu
Derin gerçek, özündendir.

Rengin SAKAOĞLU – 13 Nisan 2018

 

Gönül gülü

Bir gül içindir herşey
Bir Gönül gülü için
Görünenler perde
Acılar kederler yoldur
Bunun için

Rengin SAKAOĞLU – 13 Nisan 2018

 

Kul

Hey Allah’ım dünyadan ve ukbadan çıktım da geldim
Âdem’i Havva’yı bıraktım da geldim.
Ben sana hücrenin derinlerinden
Fatiha’yı uzatıp noktaya geldim.

Bir dişinin erile ihtiyacı var.
Eril olmak dişilsiz neye yarar?
Eril dişil bir yerde bir halde var
Hepsinden ötede buldum da geldim.

Dert, keder, hüznün ötesi
Tüm maceraların, olayların berisi
Sensin maksut, sensin hepsi
Ben seni aşkımla buldum da geldim.

Bir anadan doğarız, bir hayata bakarız
Ötede ruhu keşfedip âlemlere dalarız
Sen sırrını bu vücutta bize sırlamışsın meğer
Ben sende ölüp tekrar doğmaya geldim.

Kişilikler, kişiliksizlikler, özgüven nedir?
Senin sırrın yönetiyor yetimleri
Sensiz hepsi boş hayaller
Seni seninle buldum da geldim.

Bir sırsın ki sırrın sırrı içinde
Bin bir âlem var bu sırların içinde
Yarabbi senin için söylenenler yetersiz
Sırrını sırrıma uzattım da geldim.

Bende bir sırsın, bir ayna, bir derin nefes
Sırrım siyah noktalardan için için bir ses
Ne mekân ne yer ne zaman anlatabilir seni
Seni içimde seninle buldum da geldim
Ben sende senin oldum da geldim

Senden başka hiçbir şey beni avutamadı
Hiçbir yer hiçbir zaman durak olmadı
Ey yârim seni senden başka seven bulunmadı
Seni benimle seninle buldum da geldim.
Senden sana yeniden oldum da geldim

Tarifsizsin, tarife sığmıyorsun
Sen her zerrede gizli sırlı duruyorsun
Bu âlemde bir kulum olsun diyorsun
Âdem’in, Muhammed’in oldum da geldim.

 

Rengin SAKAOĞLU – 27 Şubat 2018

 

Sözlere ifadelere dikkat etmek lazım

Bilinçten mi, bilgiden mi,
Beşerden mi, külliden mi,
Yataydan mı, dikeyden mi,
Kadından erkekten mi, erilden dişilden mi bahsediyorsun.
Enerjinin dişisi erkeği olmaz.
Allah’ın sıfatları esmaları tüm frekansları bütün olarak zuhur eder insanda, kadına ayrı erkeğe ayrı değil.
Bir net ol indinde.

Rengin SAKAOĞLU – 28 Nisan 2018

 

Gönül – 2

Gönül âleminde satırlar yazılır
Senin benim ismim silinir de
Muhabbet Muhammed okunur
Zerreler hücreler ritmini bulur, tatmin olur
Tüm âlem bir küçük nokta olur
Darı tanesi kadar kalır derlerdi ya dünya için
Öyle de olur
Aşk-ı Muhammedȋ sarar her yanı
Tüm zerreler bulur kararı
Hepsi kendini bırakır da
Gerçek kendini bulur
Ne dava kalır ne davalı
Bir de baktın ki hepsi de canlı
Cansızlar can, canlar Canasını bulur

 

Rengin SAKAOĞLU – 11 Ocak 2018

 

Bismi

Enfusumuz Allah
Görünenler zuhur ismi
Açılır yayılır aleme
Başlaması Bismi
Dönüp dönüp duruyor
Gönlün etrafında
Açılıp kapanan
Yelpazeler misali

Her siyahta toplanıp
Hareketi sonsuza
Cem edip edip saçılan
Hep kendi, kendi hali
İndinde her daim
Muhammed ve Ali

RENGİN SAKAOĞLU – 26 EKİM 2017

LÂ-Z-IM

Hislere bakmak lâzım 
Yargısız kalmak lâzım 
Hiçbir şeyin lâzım olmadığı mah halde 
Aşkı daimun lâzım 

İç benliğinizde daima 
Hislerin frekansa 
Allah’ın esmalarına 
Dönüştüğünü 
Hissetmek, fark etmek, görmek lâzım 

Her noktada yargıyı terk 
Sonra da terki terk lâzım 

Bizi her noktadan aşka götürecek 
Bize her noktada aşkı bulduracak 
İlim, irfan, gönül lâzım 

 RENGİN SAKAOĞLU – 1 Nisan 2018

 

Can

Canların cananını buldum canımız yağmalandı.
İslâmın muhabbetinde anımız zamanlandı
Bir gönülle var olanın sözü Rahman-ı Rahimden
Onunla varlık bulunca sözler sıfırlandı.
Aşkımız bir idi bin oldu aniden
Bir ses duyuldu ince ince derinden
Hepsine beli ki beli dedi indimden
Tüm âlem bir lahza, islâm ve selâm buldu.
Bir sükun, bir oluş, bir Neşe kapladı anları
Canlar niyazı bıraktı tatmine koyuldu.
Sonsuz devinimler sardı zamanı mekânı
Canlar canını Canasını buldu.

 

 RENGİN SAKAOĞLU – 3 Ocak 2018

 

Hayır

Ne zormuş “hayır” demek
“Hayır”ı aşktan bilmek
Acıyı hayra, hayıra çevirmek
Yani gönüle çevirmek
“Hayır”da emin olmak
Tereddüt, dalgalanma, vesveseden kurtulmak
Gerçekten tamam noktasını bulmak
Hissetmek
“Hayır” deyip yeniyi aramak
Yeniye başlamak
“Hayır”ı öfkesiz söylemek
Gerçek kararı hissetmek
Er kişi olmak
Bir devrin tamamlanması, bir döngünün bitmesi
“Hayır”ı hayırlarla söylemek
“Hayır” demek
Bitirmek
Yeniye hazır olmak
Nokta koymak
Öfkesiz, kaygısız, telaşsız, itirazsız, dirençsiz
Aşkla, eminlikle “hayır” olmak
“Hayır”da karar bulmak

 

 RENGİN SAKAOĞLU – 11 Ocak 2018

 

Kalem

 

Gönlümün kaleminden

Yine sözler yazılır

Bir söylenir âleme

Bazen de okunur

 

Bu damlalar akar gezer

Tüm gönüllere dokunur

Beynimden gönlüme damlar da

Kevser olur da önce

Sonra âleme yayılır da yayılır.

 

 RENGİN SAKAOĞLU – 1 Ocak 2018

 

Gönül

Ayın ilk hali hilâlsa da tamamı mehtaptır
Bu gönül işleri gerçekten tuhaftır
Ne hesaba gelir ne ölçüye
Bir hal üzeredir ki bu ancak iki zerrede âyandır
Bu gönül her türlü hesaplansa da
Bir kıvamı olmayandır
Bu gönül işleri bir hilâl bir tamdır
Bu iş tüm bilgilerin ötesinde
Ötesine geçene ummandır
Gönül ki her hali başka alâmet
Ne olduğu anlaşılmaz daim kıyamet
Dalgaları zaten bilmeyi bıraktırır
Gönül bu her hali başka bir hâlet
Her ânı başka bir halvet

 

Rengin SAKAOĞLU – 10 Ocak 2018

 

 Börek

Bir dostla buluşmak ne güzel
Ne güzel pijamayla oturmak
Birlikte bir şeyler yemek
Bir şeyler seyretmek

Ne güzel birlikte olup aynı olmamak
Bir dostla beraberlik ne güzel
Ne güzel kendin olmak
Benzememek
Ve zıt olmak hatta
Bir dostla birliktelik, anlaşılmak…

Bir çay olmak yemeğin ardından
Gözyaşlarına boğulmak seller gibi
Bir dost alır senin tüm yüklerini
Boşaltır, bıraktırır hepsini…

Bir dosta dost olmak
Dostun dostu olmak
Bir yudum kahve
Bir sıcak simit
Fırından yeni çıkmış börek gibi
Aşk gibi.

..

RENGİN SAKAOĞLU – Kasım 2017

Nedir

Bir nutfeden var oldun
Sonra bahtiyar oldun
Birden bire kayboldun
Acep adın nedir?

Bir gün ayan oldun
Esma ile var oldun
Haşır neşir derken
Varlığının aslı nedir?

Bir vücutta var oldun
Baktın birden yok oldun
Adem mi adam mı oldun
Aslın senin nedir?

Konuşmazken konuştun
Bakar görmez oldun
Bu varlıkta ne oldun
Adın, aslın senin nedir?

Bildin mi? Buldun mu?
Öldün mü? Oldun mu?
Yoksa bir noktada dondun mu?
Meşrebin senin nedir?

Mudili sevdin mi? Hadiye geldin mi?
Yahu nefes oldun mu?
Rahim, rahmanı bildin mi?
Özün senin nedir?

Şikayet etme bir sev, nakilden değil içinden
Allah’ı, özünü, Rabbini bildin mi?
Kullardan bir kul oldun mu?
Acep senin ismin nedir?

RENGİN SAKAOĞLU – 12 Aralık 2017

 

Kul

 
Siz aslında yoksunuz
Esmalar ile sonsuzsunuz
Hem âlemlerin içinde
Hem âlemler içinizde
Kullardan bir kulsunuz
 
Rengin Sakaoğlu – 13 Ekim 2017

Ve

 
Seyredebilmek için alemi
Geçmelisin sen Kendini,
İsmini, dertlerini, sevinçlerini
Keşfedince, ötesinde bulunca
Gerçek benini,
kendini
Ve
Fark edince zati muhabbedini
Ve
Akışı, zatından sıfatlarına daimi
Özgürce
Ortaya koyabilirsin fiillerini.
 
Rengin Sakaoğlu – 7 Mayıs 2017

Gül Damlası

 
Ben bir küçük gül olsam
Gül kokuları salsam
Bir açılsam bir solsam
Kışın bile hep açsam
Bir küçük gül masalı
Bir hayatın tamamı
Her an her şey ile coşan
Küçük bir gül damlası
Bir gün gelip kelebek
Larvasında ölecek
Her ölümün ardından
Hep bir çiçek bitecek
Sonsuz akış her an da
Bir düş bir hayal zamanda
Bu masalın ardından
Canlar aşka açacak
Bir gün gelip olacak
O gün bu günse ancak
Bir hikaye, bir öykü
Yollara yol katacak
 
Rengin Sakaoğlu – 11 OCAK 2017 – Vuslat

Bundan Dolayı

 
Bundan dolayı
Sözün olması bundan dolayı
Renklerin, işlerin, hayatların olması bundan
Suretlerin manalanması değil
O manalardan dolayı suret olması bundan dolayı
Bundan dolayı tüm alemler
Bundan dolayı tüm kelimeler, öyküler
Bundan dolayı tüm zuhur
Yani yalnız sevmemden, sevmekten dolayı
Yani yalnız muhabbetten
Muhammedden dolayı
RENGİN SAKAOĞLU – 2 OCAK 2017

Doğmamış Çocuğuma Mektup

Letter To My Unborn Child

You are so little in me
Yet you are so big
You have conquered me already
You sweet,tiny,little thing
I feel you growing in me
Along with all my love and hope
I pray God will give you
All the best of everything
You are my flesh and blood
And my soul and my heart
In short
You are my everything
When you will be born
The sun will shine
The flowers will blossom
The world will be a better place
For living
So haste little darling
Be quick
For we all are
Waiting
RENGİN SAKAOĞLU – 14 KASIM 2016

Şiir

Ölmeyi bilene
Şehitlik makam imiş
Şehadetten geçene
Ölüm armağan imiş.
Ölmeye alışana
Sonsuz hayat var imiş
Lam ile bu zevke nail olana
Dünya sahi yalan imiş
Ölmeden önce ölünüz
Mümit ismindendir ölüm
Her an var olup yok olana
Gönüller ayan imiş.
Çıktım Adem yoluna
Baktım orda özüme
Dert gelince büyüttüm
Nokta dağıldı içimde
Derdi ,gamı,neşeyi büyüt
Hisleri aleme yay da bak
Hay içinde eriyene
Adem muhattap imiş.

RENGİN SAKAOĞLU·   3 AĞUSTOS 2016 ÇARŞAMBA

De

 
Gönülden gönüle bir yol var
Gel gir gönlüme orada senden bir iz var
Gönülden gönüle sızlar herşey,
Titrer, ulaşır,
Aşar dağları
kendini
Toplar, tüfekler zor yıkar da
Bir gönül aşar tüm maniaları
 
Rengin Sakaoğlu – 9 Mayıs 2017

Format At

 
 
Aklını hoparlör
Gönlünü merkez yap
 
Aleme hitabın
Emir aleminden olsun (ya cebbar)
  
Miskin isen mekana
Nur gözü ile bak
  
Gayretkeşliği bırak
Zihnini berrak tut, gönlünü ferah
  
Evrene tam istediğin gibi
Bir Format At
  
RENGİN SAKAOĞLU · 3 ARALIK 2016
  

Vuslat

Allaha vuslatım vardır
Benim bir adım vardır
Güzellerin içinden
Yare akışım vardır

Yolların başında
Sözlerin sonunda
Rahmanın indinde
Rahimde izim vardır

Kullarının içinde
Çeşit renkli biçimde
Bir damlanın içinden
Aşka bir yolum vardır

Doğum ölüm içiçe
Neşe hüzün peş peşe
Bir dem bir an içinde
Yare vuslatım vardır

Gönülden sevenlere
Sonsuz selamım vardır

RENGİN SAKAOĞLU

Sevmek

 
Sevmeye koyuldum şimdi
Çünkü sevmeyi seviyorum
Zerrelere dağılıp
Arının balına bulanmayı
Koklamayı
Kızmayı
Her fiilde sevgiyi bulmayı
Her şeyi kapsamayı
Dağılıp dağılıp toplanmayı
Seviyorum
RENGİN SAKAOĞLU – 22 EKİM 2016

Hiç

Sonra yanlızlık oldu
Hiç oldu hep oldu
Hep hiçte yok oldu
Hiç heple var oldu
Noktalar elif oldu
Elif lama uzandı
Mimin içinde kayboldu
Muhammed oldu, Mustafa oldu
Sonsuzluk
Aşkla Ayan oldu.
RENGİN SAKAOĞLU  25 AĞUSTOS 2016 

Damla

 
Kalabalıklar içinde bir damla
Çokluk içinde bir toz zerresi gibi
Bir damla, bir kişi
Bir gönülle
Tüm alemi sallar, süpürür gibi
Bir gönül damlası ol yeter bu alemde
Kimse seni bilmese de
Resimlere sığmayan
Kitapların almadığı
Kimsenin anlamadığı
Bir gönül ol ki
Sadece bir gönül bulsun, alsın seni
 
Rengin Sakaoğlu – 20 Mayıs 2017

Miş

 
Bir gönülden bir gönüle gizli sırlı bir yol varmış,
Herkes bu yolu arar sorar bulamazmış,
Bu yolu keşf edene zaman ancak bir anmış,
Masallar, meseller, olaylar, hadiseler,
Bu gönül yolunda sadece duraklarmış
Bu gönül yolu aşkı muhabbetmiş,
Kimine kolay kimine zahmetmiş,
Bir zevk, film seti, tiyatro sahnesi gibi
Her durağı olağanüstü
Her yürüyüş kıymetli
Ve
Her oluş sözlere sığmayan bir emekmiş.
Hayatlar içinde gizli
Romanlar yazılı dizili
Sözler yıldızlı, ışıklı oluşlar
Ve
Hareketmiş
Bu sonsuz yolculuk gönülden gönüle hep devam edecekmiş.
 
Rengin Sakaoğlu – 12 Mayıs 2017

BEN BİLİNMEM GÖRÜNENDE
GÖRÜNÜRÜM GÖNÜLLERDE
ALEMLERDE ZERRELERDE
DEVRAN ETMEYE GELDİM.

SIĞAMADIM HALLERE
ARADIM KENDİMİ HEPSİNDE
BULAMADIM ALEMLERDE
ADEM OLMAYA GELDİM.

BİR KÖTÜYÜM BİR İYİ
CÜMLESİNE DEDİM BELİĞ
DUYDUM İÇRE SESİMİ
ZERREDE BULMAYA GELDİM

SENİ BENİ ONU BIRAK
ŞUNA BUNA BANA BİR BAK
DİLİNDEKİ BİR UFAK TAT
BEN AŞK OLMAYA GELDİM

GÜZELLERDE DEĞİLİM
BENİM ADIM GÜZELLİK
SURETLERE SIĞAMADIM
SİRET OLMAYA GELDİM.

KÖTÜLÜKTE OLMAZEM
İYİLİKTE KALMAZEM
BEN İZİMİ VERMEZEM
NİŞAN OLMAYA GELDİM.

KAYITLARA SIĞMAZEM
ALEMLERDE OLMAZEM
BİR NOKTANIN İÇİNE
SIRRIMI VERMEĞE GELDİM.

İDRAKLER HİÇ YETMEZMİŞ
SÖZLER İSE BİTMEZMİŞ
BİR DAMLANIN İÇİNDEN
UMMAN OLMAYA GELDİM.

BİR SOĞUK BİR SICAK
BİR AN BİR DEM ANCAK
HER ALEMDE SIRLANDIM
YALNIZ SEVENİMLE
BİLİŞMEYE, BULUŞMAYA, OLUŞMAYA GELDİM
.

RENGİN  SAKAOĞLU

Sözler

 Sözleri suya at
Önce biraz kaynat
Sonra yavaş yavaş
Salınmalarına bak
Sözleri yıka, ıslat,yumuşat
İçine biraz duygu kat
Gezdir suyun içinde
Ondan sonra tekrar tekrar manalarına bak.
Suya girmemiş söz taş gibidir
Suya girince hislerle buluşur
Aşk gibidir
Etrafa yayılmaya ,kokular salmaya başlar.
Sözlerini suyla ıslat,yıka
Düşüncelerini hislerle birleştir,
Mayalandır
Sonra aleme yayılan o güzel kokuya bak
Mest olarak
RENGİN SAKAOĞLU   25 AĞUSTOS 2016

Dar

.
Derman arardım derdime
Derdim bana derman imiş
Darılmak günah iken
Darlık bana şans imiş
.
Darlık bir yurtmuş
İçinde durmak gerek
İçinden çıkana
Bu alem bayram imiş
 .
Darül fena, darül beka
Darül aceze, darül şifa
Dardan dara konana
Yollar hep açık imiş.
 .
 RENGİN SAKAOĞLU  ·  21 TEMMUZ 2016 PERŞEMBE

Gece Güneşi

Sözler denizlerdeki dalgalar gibi denizlerden karalara vuruyor.
Denizlerin derinlerinden karalarda, yeşillerde form, şekil, isim alıyor.
Sözler kişi oluyor, sen oluyor ben oluyor.
Sözler boğazların derin sularından, derinlerin yoğunluğundan, mavilerden zuhur ediyor, akıyor.
Düşünceler gökyüzündeki yıldızlar gibi koyu gece mavisinin içinden ışıl ışıl parlıyor.
Derin uzaylardan, sonsuz boyutlardan koyu maviye yansıyor.
Düşüncelerin içinden gece güneşi doğuyor.
Gece güneşi tüm yansımaların, oluşumların, yıldızların güneşi.
Gece güneşi gecenin şemsi. Allah.
.
 RENGİN SAKAOĞLU  ·  12 HAZİRAN 2016 PAZAR