Söylemler
Esmaül hüsnada Mubdi ismi var. Mübdi mabud, mabed demek. Zahiri bildiğimiz bilmediğimiz tüm mabedleri kapsıyor. Peygamberimiz bütün yeryüzü bana mabed kılındı diyor. Yeryüzü arz ve vücut anlamları taşıyor.
Suyla abdest almak ilmi ledün hakikatiyle temizlenmektir (yani celal ve cemal kapılarından geçip hakkı görmek ve kalben bunda huzur bulmak sevmektir.), Suyun olmadığı yerde yani bu hakikati hatırlayamadığımız anda toprakla yani bizi zorlayan şey aynı cinsi ile bertaraf edebilir.
Susmanın edilgenlikle bir alakası yok aslında. Susabilen kişi bugüne kadar DNA’larından, yaşanmışlıklardan gelen teybi biraz standby’ a alıp, semi yani dinlemeye ve duymaya geçebilir. Semi Allahü limen hamideh. Allah hamd edeni duyar. Allah’ ın şah damarından yakın olduğunu sen fark edip duyarsan hamd olur ve duyulur. Semi olur. Mevlana bile mesnevisine “dinle” diye başlıyor.
Meditasyon düşünceden kurtulmayı tefekkür ise düşünebilmeyi öngörüyor. İkisi de lazım, ikisi de doğru yerli yerince.
Bir dostumun sözünü paylaşmadan edemeyeceğim. Bir şeye cevap vermeden önce sözün ruhunu bekleyin, peygamberimiz böyle yapardı dedi. Sabrın çok güzel bir tarifi. Teşekkürler
Miraç Mekke’ den (Kabe’nin olduğu gönül evinden) Kudüs’e yani beynimizdeki epifiz bezinin olduğu toplanma yerine bilinçli şuurlu bir yolculuktur bir manada.
Zıtlar birleşmez. Zıtlar fark edilir, farka dönüşebilir. Farka dönüşünce indinizde savaş biter, oluşumlar (hakikati Muhammediye) başlar. Mekke (gönül evi) savaşsız fethedilir.
Humarınızı göğsünüze vurun: aklınızda,beyninizde olan bilgi, idrak ve zevkleri, ilim nurunu gönlünüze indirin, muhabbet edin Muhammed’e ulaşın diye de anlaşılabilir.
Dışta gördüklerinle içini, içte sezdiklerinle dışarıyı müşahade edebilirsin.
Gün gelecek herşeye oldukları hal ile teşekkür, şükür edeceksiniz. Bunu derununuzda keşfedeceksiniz. Buna ulaşmak için içten istek yürek gerek Sizde gerçek olanı bilmek, sevmek gerek. O zaman, gönlün güzelliğini herşeye tercih edeceksiniz.
Firavun suda boğuldu.
Hz Musa suyu ikiye ayırdı.
Hz İsa suyun üstünde yürüdü.
Hz Muhammed denizin en derinlerinden inci çıkardı.
Peygamberler gönül alanına işaret ederler. Allah alemlere sığmam bir gönle sığarım diyor. Yani bir mahal ve istikamet gösteriyor. Musa gönlün aklına, duymasına, can kulağına işaret ediyorsa, Muhammed hubba, habibliğe, sonsuz sevginin mahaline işaret ediyor.
Bir kardeşimizin saptaması: ba-siret b noktasının sirette yani enerji alanındaki noktası. Bu noktayı şimdilerde Paul Meldezeck ve Heartmath institude’da anlatıyor
Göreceli benliğinizle birşey istiyorsanız niyet edin, inşallah deyin, bir şekilde olacaktır. Özünüzle istediğiniz birşeyde tereddüt olmayacağı için direkt istek olarak çıkacaktır, eminlikle isteyin olsun. Emin değilsem inşallah eminsem eyvallah.
Bir de elhamdülillah var ki hamd Allah’a aittir. Korkunca aman Allah, Hayret edince hay Allah, Uyuturken hu Allah yani illa Allah.
Polaritenin bir ucu şu anda ben dediğiniz kendi isminiz (takıldığınız zaman ego, benlik denilen) diğer ucu sonsuz enerji, ruhsal frekanslar (yine ben denilen Allah’ın sonsuz esmalar bileşimleri). Sadece bu isminizdeki beninizle, düşüncelerinizle, hislerinizle özdeşleşmeyi bırakabilirseniz ve seyre geçebilirseniz ve hepsini kabul edebilirseniz oldukları her hal ile, Gönülde aşkın, sonsuz muhabbetin olduğuna şahit olabilirsiniz ki bu da sizin hangi ismi alırsanız alın saf özünüzdür.
Fark et, seyr et, kabul et, terk et, hakk et, zevk et. Haklıyken Hakk’ı görmek her kişinin, haksızlık varken Hakk’ı görmek er kişinin işi.
RENGİN SAKAOĞLU 25 KASIM 2015 ÇARŞAMBA