Paranın hissi:

Arkadaşlar para ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Aslında sırf para değil yargıyla baktığımız her şey hayatımızda sorun yaratır. Para pistir, elin kiridir, paraya sadece ihtiyaç duyduğumuz için bakıyoruz gibi bir sürü aslı olmayan gerçeğe dayanmayan yargımız var.

Bir şeyin yokluğunu çekiyorsak o şey hakkında büyük ihtimalle.
1-Ya “dinen” uygun değildir yargımız vardır.
(Her yokluğunu çektiğimiz için en büyük yanılsama buradadır. )
2-Ya da o durumla ilgili bilincimiz tamam olmamış, hissimiz eminliğe gelmemiştir.
Bu noktada yargıyı bırakmak yetmez hissimizin emin ve tamam olması gerekir. His çok önemlidir.

Peygamberlerin, velilerin paraya rağbet etmemesi yokluğundan değil, varlığının hissinin onlarda daim ve tamam olduğundandır. Yani his olarak tamamlanmış bir felek ve bu yüzden bir kolaylık ve bu yüzden olup olamamasının etkisi yoktur. Yani o zerre para olduğunda da olmadığında da varlıktan, ganiden emin, rahat ve neşelidir. Bu yüzden akışı kolaydır. Paranın enerjisi altına bağlıdır. Altın bizim vücudumuzda da bulunur, Âdemiyetimizde de. Varlığı enerji boyutu olarak algılayıp seversek bize akar. Yargılarsak durur ve verdiğimiz hüküm doğrultusunda bize doğru gelemez, çünkü Allah şah damarımızdan yakındır ve hangi hükmü vermişsek. Öyle olur.

Israrla altını çiziyorum, Yargı düşünce alanından, mental vücuttan yani erildir, hisler, his vücudundan ve dişildir. Yargının kalkması o kalıbı değiştirmeye yetmez, Hissinin tamam olması ve özgürlüğe ulaşması yani düşünce ve hissin bilince dönüşmesi, rahatlaması ve akışa dönüşmesi gerekir.

RENGİN SAKAOĞLU – 1 Ekim 2020