Kamış

 

Mevlana’nın sözünü ettiği kamıştan kesilmek, biz bu âleme, bir anadan babadan doğduğumuzla başladı.

 

Bu âleme, dünyaya geldiğimiz anda ruh varlığımız, özümüz ile olan ilişkimiz kesilmeye, perdelenmeye başladı ve biz kim olduğumuzu unuttuk ve buradaki tecrübemize daldık. Bu tecrübe bizi türlü maceralarla sürükledi. Sonra sıkıldığımız, bunaldığımız bir noktada, hepsi bu kadar olamaz dedik. Bu durumda bir arayışa düştük. Bulunduğumuz âlemin yapma, düş, rüya sonradan, düşünce kalıplarıyla oluşturulmuş bir matris olduğunu fark ettik. O zaman bunlarla sürüklenmeyi istemedik ve okumaya başladık, yani bu beşeriyetin evrensel kurallarını öğrenmeden bu âlemin etkisinden kurtulamayacağımızı öğrendik. Özümüze yolculuk yapıp Cenabı hakkı fark ettik. Allah’ın el ilah olduğunu, görülemeyeceğini ve kurbiyet ile yaklaşıla bilineceğini ve haktan zuhura gelme nesebiyle ruhumuzu, özgürlüğümüzü, rabbimizi, ferdiyetimizi fark ettik. O zaman bu âlemde istemeyi, istediklerimizin zuhura geldiğini ve istediğimiz şeyleri bilinçle talep etmeyi, Allah’ta yok yok ve her isteyene istediğini verir farkındalığıyla fark ettik. Herhangi bir çıkmaz, olmaz karşısında “neden olmasın?” demeyi öğrendik.

 

Her ne cinsiyette olursak olalım bunu yapabilir, tüm öğrenilmişliklerden dahi arınabilir, yani cehennem olan tüm mental alan dayatmalarından arınabilir ve hatta el ilah putunu da kırıp Medine’ye hicret edip, hakka vuslat edip, öz gür olup, hiçliğin frekans ve akış, esmalar olduğunu fark edip, rabbimiz, yani bizi burada formatlandıran bilincimizle birlikte ferdiyetimizi fark edip, varlık âleminin, yani Allah’ta var olan tüm programlardan, tüm isteklerimizi yeni yeni biçimlerde yaratmayı genişlemeyi isteyip zuhuru oluşturabiliriz. Hz. İnsan olduğumuzu fark edip, Âdemiyetimizi burada zuhurda yansıtabiliriz. Bir sürü hale maruz kalan kamışımızın (vücudumuzun) artık ney olabileceğini fark edip, aşk, muhabbet nağmeleri çıkartabiliriz. Yani artık zaten potansiyelimiz, fıtratımız olan Hz. İnsanı burada yansıtabilir, olabiliriz .💚🙋♾

 

RENGİN SAKAOĞLU – 15 Mayıs 2019