Zaman
Zaman ve zamana bağlı ve ait olan her şey bir illüzyon, bir düş, bir hikaye.
Semavi dinler senin öz varlığının zamansız olduğuna işaret eder. Olan bitenin seçenek olduğunu, andaki tercihler olduğunu, fark edildiklerinde değişebileceklerini söyler. Hz. Musa tenzih eder yani Musa idrakı bu planda olanları özden ayırır, iki denizi ayırdığı gibi ve zatını öne çıkarır bu nefs manyetik alanında. Hz. İsa ise bu olan biten benimle bilinir görülür der ve teşbih eder, güneş güneşin ışınları gibi bir hal olduğunu söyler bu manyetik alanda. Hz. Muhammed ise El Allah ismi ile tevhid eder. Bu planda bu ismin zuhuru ve varlık alanında tezahürü ile huzur, sükût, selâmet bulunabileceğini ve El Allah ilâhının da bitmesi ile rab zevkine (elhamdülillâhi rabbül âlemin) ulaşılabilineceğini ve bu matriksde insan şuuruna ulaşıp (yani dışarda bir yerlerde ilâh aramayı terk edip) muhabbet şuurunun açığa çıkabileceğini ve genişleme hâlinin sonsuz seçeneklerle Allah ismi ile olabileceğine işaret eder.
RENGİN SAKAOĞLU – 1 Nisan 2019