Hu

Fena idraklerine kadın denerek, bu boyutta kişiselleştirilip kadın cinsiyetinde olanların tüm idrakleri yaşayamayacakları zannı uyandırılmıştır. Bu bir de kadınlara iltifat ediliyor veya sanki Rahim ismini yüceltiyor gibi yapılmıştır. Böylece şeytanın bile aklına gelmedik bir zarar verilmiştir. Birçok dinin hakikatini söylüyorum diyen bu matristeki bu nefs alanında ki eril dişil prensipleri, kadın erkek söylemi ile karıştırmış maçoluğu din yapmıştır. Böyle söyleyenler kendilerine de zarar vermişlerdir.

Fena idraklerine, alıp kabul etmek, dişil denebilir. Peygamberimiz bile fena ender fenaya yönelmiştir. Bunun cinsiyetle alakası yoktur. Öyle olsaydı Bismillahirrahmanirrahim herkes için olmazdı. Rahim ismi yanlız kadınlar için geçerli olurdu. Fena, dişil, alıp kabul etme, olmasına karşın beka dişil ve erilin birlikte frekans oluşturdukları Allah ismine aittir. Allah bakidir. Allah ismi ilmi ledünde sıfat makamına işaret eder. Hz. Mevlana kadın sanki yaratılmamıştır yaradanın kendisidir derken sıfat makamından, Allah’tan, frekanslardan, zuhura gelmeden önceki dişil oluş prensiplerinden söz eder. Bu boyutta yani zuhurda görülen her şeyin aslı frekans ve sıfatlar ve enerjiden, esma birleşimlerindendir. Bununların da aslı zatıdır. Kavramlarda netleşmek gerek. Allah gönüllerde bilinir, erkekte veya kadında değil. Rab ismi her zerrede farklı, özel ve hatta kişisel olmasına karşın Allah (c.c) ismi gönülleri kapsayıcı, birleştirici ve huzuru oluşturandır. Tüm frekans birleşimlerdir. Enel hak diyen olmuşsa da ene Allah olmaz çünkü hiçbir varlık tüm frekansları zuhurda aynı anda oluşturamaz. (İyi ki!) Peygamberimiz ben seni yeterince sena edemedim demiştir. Allah’tan Allah ismi sonsuz oluşumlar ve mümkünler âlemi olarak bakidir.💚

 

Rengin SAKAOĞLU – 28 Nisan  2018